17. Hukuk Dairesi 2016/17264 E. , 2019/7990 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu ve oğlu ... idaresindeki aracın 17.09.2004 tarihinde, davalı sürücü idaresindeki araçla çarpıştığını, oğlunun vefat ettiğini, destekten yoksun kalma tazminatı istemli davanın lehlerine sonuçlandığını, kazada aracın hasarlandığı ve tam hasarlı kabul edilmesi gerektiğinin tespit edildiğini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 750,00 TL"nin kaza tarihinden itibaren (sigorta şirketinden temerrüt tarihinden) işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili ile davalı ..., davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, gerekçede belirtilen sebeplerle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ceza mahkemesi kararının hukuk hakimini bağlamayacağı, ancak, tespit edilen maddi olgunun bağlayacağı ve davalı ..."nın kusurunun bulunmadığının kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile tespit edildiği belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir.
Eldeki dava konusu trafik kazası ile ilgili olarak, davacının da aralarında yer aldığı bir kısım davacılar tarafından Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/160 E sayılı dosyasında açılan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemli davanın 04.11.2008 tarih ve 2008/353 K sayılı hükmünde; davacı ..."in oğlu destek sürücü ...
"nın %75 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek tazminata hükmedildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, bu kaza ile ilgili olarak davalı ..."nın yargılandığı Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/130 E-283 K sayılı kararında ise; sanık ..."nın olayda kusurunun bulunmadığının tespiti ile hakkında beraat kararı verildiği ve deracattan geçerek bu kararın onandığı, davalı ... tarafından hakkında verilen beraat kararı gerekçe gösterilerek, az yukarıda bahsi geçen destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemli davada yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulduğu, bu talebin mahkemece kabul edildiği ve maddi ve manevi tazminat istemli davanın reddedildiği, bu kararın davacılar ... vd. tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 24.03.2016 tarih ve 2015/9725 E- 2016/3723 K sayılı ilamı ile; "...kesinleşen hukuk yargılamasında ceza mahkemesi kararının hükme esas alınmadığı, ...hukuk mahkemesinin kusur değerlendirmesi yaparak delilleri serbestçe takdir ettiği ve verilen hükmün kesinleştiği, davalının yargılamanın yenilenmesi talebinin reddi gerektiği" belirtilerek kararın bozulduğu anlaşılmakla, bu halde dava konusu trafik kazasında araç sürücüsü olan davacı ..."nın destek oğlu ... "nın %75 oranında, davalı ..."nın ise %25 oranında kusurlu oldukları kesinleşmiş bulunmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar nazara alınarak, davalı ..."nın hukuk yargılaması esnasında kesinleşen %25 oranında kusurlu olduğunun kabulü ile davanın esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle red kararı verilmesi uygun olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 16/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.