9. Hukuk Dairesi 2014/28437 E. , 2016/898 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde ofis boy olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini, istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının, şirket dışı birine şirketin bilgisi olmadan şirket araçlarına ait paspası verdiğinin tespit edilmesi üzerine iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanunu 25. maddesi gereği haklı olarak fesh edildiğini bu nedenle tazminata hak kazanmadığını ayrıca diğer taleplerin de haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, işverence yapılan feshin geçerli olduğu ancak geçerli fesih nedeni olsa bile davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı ayrıca fazla çalışma, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları da olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dosya içeriğine göre davacının iş sözleşmesinin haklı nedende dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir.
Mahkemece, davalı tarafça yapılan fesih işleminin geçerli fesih olduğu kabul edilmiş ise de bu kabul dosya kapsamına uygun değildir.
Dosyadaki bilgi, belge ve diğer delillere göre davacı, davalıya ait işyerinde ofis boy olarak çalışmakta iken taşeron şirket çalışanı olarak belirtilen dava dışı şahsın davacıdan bir müşteri için kullanılmamış araç paspası istediği, davacının da paspası şahsa temin ederken işveren yetkililerince durumun fark edildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı savunmasında, olayda menfaati olmadığını diğer şube yetkililerinin bilgisi olduğunu düşündüğünü, savunmuş ise de bu savunmasının haklılığını da ortaya koyamamıştır. Buna göre davacının eylemi doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan bir eylem olup bu durum davalıya 4857 sayılı Kanunun 25/II/e maddesi gereği haklı fesih imkanı verdiğinden davalı tarafça yapılan fesih işlemi haklı olup kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekir. Mahkemece hatalı değerlendirme ile taleplerin kabulü bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.