Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Asliye Hukuk Mahkemesi"nde açılan dava aşamasında 10.11.2006 tarihli ara kararı ile çocukla sahsi münasabet kurulmasına tedbiren karar verilmiştir. Anılan karar ilam niteliğinde olmadığından ilamların icrası yoluyla takip yapması mümkün değildir. Öte yandan Asliye Hukuk Mahkemesi"nin ara kararının takip konusu yapılmayıp infazının istenmesi halinde bu aşamada icra müdürünün görevi infaz memuru niteliğinde olup, bu durumda memur muamelesine (infaz ile ilgili) karşı yapılacak şikayetlerin de Asliye Hukuk Mahkemesi"ne yapılması gerekir. Ancak icra müdürlüğünce ara kararına dayanılarak ilamların icrası yolu ile takip yapılması mümkün olmadığından icra müdürünün takip hukuku açısından yaptığı bu hatalı işlemin şikayet edilmesi halinde icra mahkemesince taleple bağlı kalınarak icra emrinin iptaline karar vermek gerekirken istemin reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.