Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/17394 Esas 2019/7988 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17394
Karar No: 2019/7988
Karar Tarihi: 16.09.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/17394 Esas 2019/7988 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Üye olan davacı şirketin aracı rögar kapağına çarpıp zarar görmüş, sigortalı araçta meydana gelen hasar bedeli şirket tarafından sigortalısına ödendiği, yolun bakım ve onarımından davalı belediyenin sorumlu olduğunu belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatına karar verilmesi talep edildi. Mahkeme söz konusu talebin bir kısmının kabulü ile Büyükşehir Belediyesi aleyhine yapılan takibe itirazın iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına ve davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verdi. Ancak, dava trafik kazasından kaynaklanan ve hizmet kusuruna dayandığından tam yargı davası olarak ikame edilmesi gerekmektedir. Mahkemenin idarenin kusurundan kaynaklanan sorumluluğu kapsam dışında tutması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun'un 2. maddesi
- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85. ve sonrası maddeleri
- 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi.
17. Hukuk Dairesi         2016/17394 E.  ,  2019/7988 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı aracın rögar kapağına çarparak hasarlandığını, sigortalı araçta meydana gelen 3.474,85 TL hasar bedelinin müvekkili tarafından sigortalısına ödendiğini, yolun bakım ve onarımından davalı belediyenin sorumlu olduğunu, ödenenin rücuen tahsili amacı ile başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, kazaya konu rögar kapağının bakımından müvekkilinin sorumlu olmadığını ve husumet yöneltilemeyeceğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 2.659,01 TL asıl alacak, 100,38 TL işlemiş faizi üzerinden Büyükşehir Belediyesi aleyhine yapılan takibe itirazın iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan ve hizmet kusuruna dayanılarak, davalı kurum aleyhinde açılan rücuen tazminat istemine ilişkin olduğundan idari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun"un 2. maddesi hükmü uyarınca tam yargı davası olarak ikame edilmesi gerekmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Esasen 2918 sayılı KTK.nun hukuki sorumluluğa ilişkin 85 ve onu izleyen maddelerinde araç işletenin sorumluluğu düzenlenmiş olup idarenin kusurundan kaynaklanan sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur.
    2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesinde, "Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.
    (Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/9 md.) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir." şeklinde düzenlenmiştir.
    Dosya kapsamına göre, davacılar tarafından aynı istemli davanın öncesinde idari yargıda açıldığı, Antalya 2.İdare Mahkemesi"nin 2014/635 E - 2013/635 K. sayılı kararı ile Adli Yargı"nın görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Ancak, Antalya 2. İdare Mahkemesinin bu kararının kesinleşip kesinleşmediği dosya kapsamından belli değildir.
    Bu durumda eldeki davada, kendisine ikinci dava açılan Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin, daha önce verilen Antalya 2. İdare Mahkemesinin iş bu dosyasını bulunduğu yerden getirterek görevsizlik kararının kesinleşip kesinleşmediğini araştırması, Antalya 2. İdare Mahkemesinin kararının kesinleşmesi halinde elinde derdest bulunan dava dosyasındaki yargılamayı durdurmak suretiyle (HUMK m. 19/I), dosyayı kül halinde, yargı yolu uyuşmazlığının çözümlenmesi açısından Uyuşmazlık Mahkemesine göndermesi, verilecek kararı bekleyerek sonucuna göre karar vermesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar vermiş olması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 16/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.