MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde grup liderliği görevinde çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının tahsilini, istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının 20/09/2011-27/09/2011 tarihlerinde kendisinden istenen raporları Bölge Müdürlüğüne iletmediği, 05/11/2011 tarihinde katılımı zorunlu olan toplantıya katılmadığı, ekip lideri olarak gerekli toplantıları yapmadığı, davacıya bu tarz davranışların devam etmesi halinde iş aktinin feshedileceği hususunda 17/10/2011 tarihli ihtarın gönderildiği, bu ihtara karşı davacının sert ifadeler sarf ettiği, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranış nedeni ile iş sözleşmesinin feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının sendika üyesi olduğu ve dava konusu işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi kapsamında bulunduğu ve uygulanan toplu iş sözleşmesinde belirlenen fesih prosedürü ile işçinin işten çıkartılmasının işyeri Disiplin Kurulu kararıyla mümkün olabileceğinin belirtildiği, ancak iş akdinin Disiplin Kurulu kararı olmadan gerçekleştiği, bu sebeple yapılan feshin haksız fesih sayılacağı ve davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.



E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Yürürlükte olan 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14 ve 4857 sayılı İş Kanunu"nun 17. maddesi uyarınca kıdem ve ihbar tazminatının işçinin son ve giydirilmiş ücretinden hesaplanması gerekir. Tazminatlara esas alınacak olan ücretin tespitinde 4857 sayılı İş Kanununun 32 nci maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır. Davaya konu tazminatların hesabında dikkate alınması gereken ücret noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
Dairemiz kararlarında, ücret dışındaki para veya para ile ölçülebilen menfaatlerin, tazminata yansıtılmasında son bir yıl içinde yapılan ödemeler toplamının 365’e bölünmesi suretiyle bir güne düşen miktarın belirleneceği kabul edilmektedir
Somut olayda Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kıdem ve ihbar tazminatında dikkate alınacak ücret belirlenirken son ay bordrosundaki ücret esas alınmıştır. Ancak davacının devamlı surette ücrete ek olarak her ay değişen miktarda prim aldığı sabittir. Yukarıda açıklandığı üzere son bir yıldaki ödemelerin ortalaması alınmalı ve primde ücrete ilave edilerek kıdem ve ihbar tazminatı hesaplanmalıdır. Bu hususun göz ardı edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.