Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/28406
Karar No: 2016/887
Karar Tarihi: 18.01.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/28406 Esas 2016/887 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde feshedilmesi üzerine açtığı işe iade davasının lehine sonuçlandığını ancak karara rağmen işe başlatılmadığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı farkı ile boşta geçen süre ücreti, işe başlatmama tazminatı, özel sağlık harcamaları, zam farkından kaynaklanan ek ücret, hisse senedi, prim, ek ödeme ve ikramiye alacaklarının tahsilini istemiştir. Yerel mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş, karar taraflarca temyiz edilmiştir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ise, kararı bozarak davacının giydirilmiş ücretinin yazılı şekilde tespit edilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. Kararda, iş mahkemelerinde verilen kararlarda HUMK'nun kesinlik sınırının uygulanması gerektiği ve davalının temyiz isteminin miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmadığı için reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesi, 6100 Sayılı HMK geçici 3. Madde 1. Fıkrası, HUMK'nun 427/2 ve 432/4 maddeleri ve İş Kan
9. Hukuk Dairesi         2014/28406 E.  ,  2016/887 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İ... 15. İŞ MAHKEMESİ

Davacı, kıdem tazminatı farkı, ihbar tazminatı farkı, işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti,özel sağlık harcamaları alacağı, zam farkından kaynaklanan ek ücret alacağı, hisse senedi alacağı, prim alacağı, ek ödeme alacağı ve ikramiye alacaklarının alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde çağrı merkezi müşteri yetkilisi olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde feshi üzerine açtığı işe iade davasının lehine sonuçlandığını ancak karara rağmen işe başlatılmayıp bir kısım ödeme yapılmış ise de alacaklarının tam olarak karşılanmadığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı farkı ile boşta geçen süre ücreti, işe başlatmama tazminatı, özel sağlık harcamaları, zam farkından kaynaklanan ek ücret, hisse senedi, prim, ek ödeme ve ikramiye alacaklarının tahsilini, istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının kıdem ve ihbar tazminatı, izin ücreti, boşta geçen süre ücreti ile iş güvencesi tazminat alacaklarının ödendiğini, iddia ettiği diğer alacaklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş sözleşmesinin davalı işverenlikçe sonlandırılması sonrası açılan davada işe iadesine karar verilen ve kararın kesinleşmesi sonrası süresinde yaptığı başvuru üzerine işveren tarafından başlatılmadığı hususu ihtilaf konusu olmayan davacı işçinin kıdem tazminatı farkı, ihbar tazminatı farkı, boşta geçen süre ücret farkı, iş güvencesi tazminatı farkı, hisse senedi alacaklarına hak kazandığı, kanıtlanamayan izin ücreti farkı, özel sağlık harcamaları, zam farkından kaynaklanan ek ücret, prim, ek ödeme, ikramiye alacaklarına ilişkin isteklerinin reddi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Davalı temyizi yönünden yapılan incelemede;
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5.maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. 6100 Sayılı HMK geçici 3. Madde 1. Fıkrasına göre; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” 2. Fıkrasına göre; Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar HUMK.nun 427/2 maddesi uyarınca temyiz edilemez.
Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Birleştirilen davalarda, temyiz sınırı her dava için ayrı ayrı belirlenir.
İhtiyari dava arkadaşlığında, temyiz sınırı her dava arkadaşının davası için ayrı ayrı belirlenir.
Karşılık davada, temyiz sınırı asıl dava ve karşılık dava için ayrı ayrı belirlenir.
Tespit davalarında, temyiz sınırı tespit davasının öncüsü olduğu eda davasının miktar ve değerine göre belirlenir.
Temyiz sınırından fazla bir alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, hükümde asıl istemin kabul edilmeyen bölümü temyiz sınırını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Kısaca temyize konu edilen miktara bakılarak kesinlik belirlenir.
Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde, kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.06.1975 gün ve 1975/6-8 sayılı içtihadında, “ 5521 sayılı yasada açık düzenleme olmamakla birlikte, bu yasanın 15. maddesindeki düzenleme gereği HUMK.nun 427 maddesindeki kesinlik sınırının iş mahkemelerinde verilen kararlarda da uygulanması gerektiği, grup halinde açılan davaların salt iş mahkemelerine özgü bir dava türü olmadığı, bu nedenle seri olarak açılan davalarda her dosya için kesinlik sınırına bakılması gerektiği” açıkça belirtilmiştir.
Dosya içeriğine göre davalı tarafça temyize konu edilen miktar 1209,26 TL. olup, karar tarihi itibariyle 1.890,00 TL lik kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davalının temyiz isteminin HUMK.nun 427/2, 432/4 maddeleri, uyarınca REDDİNE, nisbi temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,
1- Davacı temyizi yönünden yapılan incelemede;
a- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
b- Davacı alacaklarının hesabında dikkate alınması gereken ücret noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
Kıdem tazminatına esas alınacak olan ücretin tespitinde 4857 sayılı İş Kanununun 32 nci maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır. İşçiye sağlanan özel sağlık sigortası yardımı ya da hayat sigortası pirim ödemeleri de para ile ölçülebilen menfaatler kavramına dahil olup, tazminata esas ücrete eklenmelidir. Satış rakamları ya da başkaca verilere göre hesaplanan pirim değişkenlik gösterse de, kıdem tazminatı hesabında genişletilmiş ücret kavramı içinde değerlendirilmelidir.
İşçiye sağlanan koruyucu elbise, işyerinde kullanılmak üzere verilen havlu, sabun yardımı, arızi fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili alacakları dikkate alınmaz.
Dairemiz kararlarında, ücret dışındaki para veya para ile ölçülebilen menfaatlerin, tazminata yansıtılmasında son bir yıl içinde yapılan ödemeler toplamının 365’e bölünmesi suretiyle bir güne düşen miktarın belirleneceği kabul edilmektedir. Dönemsel bir niteliği olmayan parasal haklar bakımından, yıl içinde yapılan ödemelerin 365 güne bölünmesi suretiyle bir güne düşen tutarın belirlenmesi yerindedir.
Yıl içinde düzenli ve belirli periyotlarla ödenen parasal haklar bakımından ise, kıdem tazminatının son giydirilmiş ücrete göre hesaplanması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının belirlenen çıplak ücretine sadece yemek yardımı eklenmiş ise de, davalı tazminat bordrosunda yemek yardımı yanında yol yardımını da eklemiştir. Bu halde yol yardımının da dikkete alınması gerekir. Öte yandan davacının son bordrosunda ve ücrette emsal alınan işçilerin bordolarında sağlık yardımı yapıldığı görülmüş olup emsal işçilerdeki ek ödemelerden davacının yararlanıp yararlanmadığı araştırılıp buna göre davacının giydirilmiş ücreti belirlenmeli iken ücretin yazılı şekilde tespiti hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi