MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 28/05/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, ... ... Gazetesi’nin 28/04/2014 tarihli internet sitesinde ve 29/04/2014 tarihli gazetede yer alan “...’de Sınava Girdi” başlıklı haberde yer alan “Bu öğrencinin duygusal ve ruhsal bozukluğu olduğu için diğer öğrencilerden ayrı bir şekilde sınava girdiği belirtildi” şeklindeki ifadeyle fiziksel özürlü olup ruhsal bir rahatsızlığı bulunmayan davacı ...’ın kişilik haklarının ihlal edildiğini, davacılar ... ve ...’ın ise anne baba olarak üzüldüklerini ve çevreye açıklama yapmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalılar vekilinin ceza dosyasının bekletici mesele yapılması yönündeki talebinin reddine karar verilerek, haberin görünür gerçeğe uygun olduğu, haberde ...’nin resim ve isminin açık bir biçimde geçmesinde kamu yararı bulunmadığı, haberin bu haliyle kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle, davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, davalılardan ... ve dava dışı ...hakkında ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/314 esas sayılı dava dosyasında basın yoluyla hakaret suçundan ceza davası açıldığı ve yargılamanın halen devam ettiği anlaşılmaktadır.
6098 sayılı ... 74. maddesi (818 sayılı BK"nın 53. maddesi) uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de hem ilmi, hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı kabul edilmektedir. Dava konusu olayın özelliği nedeniyle ceza mahkemesindeki davanın sonuçlanıp kesinleşmesi beklenmeli ve ondan sonra tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, yazılı biçimde karar verilmiş olması, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.