22. Hukuk Dairesi 2016/1409 E. , 2018/914 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili davacının iş sözleşmesinin davalı ... Ltd. Şti. Tarafından bir kısım ödeme yapılarak sonlandırıldığını, fazla çalışma hafta tatili ve genel tatil alacaklarının ödenmediğini beyan ederek alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Ltd. Şti. vekili ise davacının ibraz ettiği belgelere itibar edilemeyeceğini, davacıya 7.194,99 TL brüt ödemede bulunulduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, hafta tatili ücreti dışındaki taleplerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanamadığı uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda; Mahkemece davacı tanık beyanları esas alınarak tespit edilen çalışma sistemine göre hesaplanan, fazla mesai ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. Dosya kapsamından, davacı tanıklarının, İbrahim Kayır isimli güvenlik görevlisi tanık dışında davalı işverene karşı benzer talepli davaları bulunduğundan husumetli olduğu anlaşılmıştır. Ancak aynı gün Dairemizce temyiz incelemesi yapılan 2015/24745 esas ve 2016/3261 esas sayılı emsal dosyalarda da husumetli tanık beyanlarına göre alacakların hesaplanmasının hatalı olduğu ancak davalı tanık beyanları ve BÇM iş teftiş kurulu raporu içeriğinden de davalı işyerinde fazla mesai ve genel tatil çalışması yapıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre, özellikle davalı tanıklarının beyanları ve dosyaya sunulan irsaliye ve fatura saatleri de dikkate alınarak (teslim-tesellüm belgeleri) esas alınarak fazla mesai çalışmasının tespiti ve ödenmemiş karşılıklarının hüküm altına alınması dosyaya uygun düşecektir.
Kabule göre de davacıya yapılan brüt ödemenin yeniden brüte çevrilerek mahsubu da hatalı olmuştur.
Mahkemece, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Bu nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.