11. Hukuk Dairesi 2017/325 E. , 2018/6107 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... . Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24.06.2016 tarih ve 2015/165-2016/197 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ‘‘...+ŞEKİL’’ ibareli markanın 30. sınıfta yer alan ürün ve hizmetlerde kullanmak üzere tescili için başvuruda bulunduğunu, başvurunun ilanına davalı şirket tarafından ‘ ..., ..., ...’’ markalarını mesnet göstererek itiraz edildiğini, itirazın kabulü ile başvurunun nihai olarak reddine karar verildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı kurum kararının iptali ile tescil işlemlerinin devamını talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, kurum kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, taraf markaları arasında iltibas riski olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraf markalarının 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzer olduğu ve markalar arasında uyuşmazlık konusu emtialar açısından karıştırılma ihtimali bulunduğu, davalının ‘‘...’’ markasının 556 sayılı KHK’nın 8/4 bendi anlamında tanınmış marka olduğu; ancak somut olayda, bu maddenin uygulanma imkanının olmadığı, davacının önceki tescilli markalarından kaynaklanan bir kazanılmış hakkının bulunmadığı, dava konusu kararın yerinde olduğu ve iptali şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 08.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.