Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/525 Esas 2016/3618 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/525
Karar No: 2016/3618
Karar Tarihi: 02.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/525 Esas 2016/3618 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalılar, müvekkil banka ile kredi kartı sözleşmesi yapmışlardır. Kart borcu ödenmeyince banka davalılara ihtarname göndermiş ve ihtara rağmen borç ödenmemiş, icra takibi başlatılmıştır. Davalılar itiraz etmiş ve itirazın iptali istemiyle dava açılmıştır. Mahkeme, borcun tasfiyesine ilişkin protokol yapıldığını ve müvekkillerinin protokole uymasına rağmen bankanın takip başlattığını belirtmiştir. Deliller toplandıktan ve bilirkişi raporu benimsendikten sonra davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, mahkemenin yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak karar vermesi, Yasa'nın 26. maddesindeki kredi kartlarına ilişkin faiz ile ilgili özel hüküm dikkate alınmadan faiz borcu miktarının hesaplanması gerektiği nedeniyle bozulmuştur.
5464 sayılı Yasanın 26. maddesi üzerinden özet geçilecek olursa, kredi kartına ilişkin faiz miktarı hesaplanırken, dava tarihindeki Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) esas alınmalı, faiz oranı ise taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre belirlenmelidir.
19. Hukuk Dairesi         2016/525 E.  ,  2016/3618 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı ... arasında 31.10.2006 tarihli bankacılık hizmetleri sözleşmesi imzalandığını ve davalıya kredi kartı verildiğini, diğer davalı ..."ın sözleşmeye müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, kart borcunun ödenmemesi sonucu hesap kat edilerek davalılara ihtarname gönderildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi sonucu başlatılan icra takibinin davalıların itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve davalılar aleyhine tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, taraflar arasında borcun tasfiyesi amacıyla protokol yapıldığını ve müvekkillerinin protokol hükümleri çerçevesinde düzenli ödeme yaptığını, davacının protokole uymayarak takip başlattığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, ..... İcra Müdürlüğü"nün 2010/709 sayılı dosyasında yapılan icra takibinin davalı ... ... yönünden 13.483,68 TL asıl alacak, 6.869,62 TL işlemiş faiz, 343,48 TL BSMV olmak üzere toplam 20.696,78 TL üzerinden devamına, temerrüde düşürülmeyen davalı ... yönünden 13.483,68 TL asıl alacak tutarı üzerinden devamına, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava kredi kartı alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 5464 sayılı Yasanın 26. maddesindeki kredi kartlarına ilişkin faiz ile ilgili özel hüküm dikkate alınarak davalı borçluların sorumlu oldukları faiz borcu miktarının hesaplanması ve ayrıca icra takibinden sonra ödeme gününe kadar uygulanacak faizin yine belirtilen yasa hükmü dikkate alınarak belirlenmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.