Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı Y. K."ın belgesiz elden verilen nakit para nedeniyle borçlu Ü. K. aleyhine 100.000 YTL için genel haciz yolu ile başlattığı takipte örnek 49 ödeme emri muhatap çarşıda olması sebebiyle birlikte aynı konutta oturan annesi A. K."a tebliğ edildiği belirtilmiştir. Ancak, tebliğ yapan memurun adı ve soyadı tebligat parçasında bulunmadığından anılan tebliğ işlemi usulsüzdür (7201 sayılı Yasa"nın 23/8. fıkrası).
Öte yandan borçlunun daimi ikametgahı olan yer tebliğ yapılan adres olmayıp, jandarma araştırmasından da anlaşıldığı üzere geçici olarak o adreste bulunması hususu da tam netlik kazanmadığından kendi adresi dışındaki adreste yapılan tebliğ işlemi de geçersizdir.
Mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle tebligatın usulsüzlüğünün taspitine ve 7201 sayılı Yasa"nın 32.maddesi gereğince usulsüz tebliğin muttali olunan tarihin tebliğ tarihi olarak tespitine karar vermek gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.