13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/11263 Karar No: 2018/335 Karar Tarihi: 10.01.2018
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/11263 Esas 2018/335 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hırsızlık suçuna ilişkin mahkumiyet hükmü temyiz edilmiştir. Dosya ve duruşma tutanakları incelendikten sonra suçun sanık tarafından işlendiği kabul edilmiş ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmamıştır. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin bir kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra (b) bendinde düzenlenen \"seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına\" hükmü iptal edilmiştir. Bu nedenle sanık hakkında yoksunlukların uygulanması konusunda belirli ayrıntılar vardır ve mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanana kadar aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendindeki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun uygulanamayacağı, buna karşılık aynı maddenin 1. fıkrasının (a) ve (d) bentleri ile (c) bendindeki kendi altsoyu dışındaki kişiler bakımından velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluklarının uygulanması gerektiği belirtilmektedir. Ayrıca (e) bendindeki hak yoksunluğunun ise uygulanabileceği not edilmiştir. Mahkeme kararı bu nedenle tebliğnameye ay
13. Ceza Dairesi 2016/11263 E. , 2018/335 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Emanette kayıtlı eşya hakkında iddianamede zoralım ve dosyada saklanma talebinin bulunduğu gözetilmeden bir karar verilmemişse de bu konuda her zaman karar verilebileceğinden eksiklik bozma sebebi olarak düşünülmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra (b) bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanık hakkında ise, mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendindeki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun uygulanamayacağı, buna karşılık aynı maddenin 1. fıkrasının (a) ve (d) bentleri ile (c) bendindeki kendi altsoyu dışındaki kişiler bakımından velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluklarının uygulanması gerektiğinin, (e) bendindeki hak yoksunluğunun ise uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ün temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Sanığın kasten işlemiş olduğu hapis cezasının kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde belirtilen haklardan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına ve (c) bendinde yer alan velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun kendi alt soyu bakımından uygulanmamasına,” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.