BAM Hukuk Mahkemeleri Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/883 Esas 2021/774 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2016/883
Karar No: 2021/774
Karar Tarihi: 15.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/883 Esas 2021/774 Karar Sayılı İlamı


/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/883 Esas
KARAR NO : 2021/774

HAKİM : ....
KATİP : ...

DAVACI ...
VEKİLİ :...
DAVALI : ...
VEKİLİ : ...

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : ...
KARAR TARİHİ : ...
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : ...
Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Dava dışı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş.ye ait ... adresindeki iş yerinin, davacıya 24.03... - 01.11... vade tarihli inşaat tüm riskler sigorta poliçesi ile sigortalandığını ve iş yerinin güvenliğinin dava dışı sigortalı şirket ile davalı şirket arasındaki güvenlik sözleşmesi uyarınca davalı şirket tarafından sağlandığını, .... tarihinde sigortalı iş yerinde hırsızlık olayı cereyan ettiğini ve sigortalıya ait bir kısım inşaat malzemesinin hırsızlandığını, ekspertiz raporu uyarınca sigortalıya 18.11... tarihinde 8.900-TL tutarında ödeme yapıldığını, oluşan zararın güvenlik sözleşmesi hükümleri gereğince davalı güvenlik şirketi tarafından tazmin edilmesi gerektiğini, ancak davalının ödeme yapmaya yanaşmadığını ve Samsun 4. İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı takip dosyasından aleyhine başlatılan takibe itiraz ettiğini beyanla, itirazın iptali ile takibin devamını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Dava dışı şirket ile aralarında güvenlik sözleşmesi bulunan şirketin müvekkili ... şirketi değil, ... şirketi olduğunu ve sözleşme metninde de bu şirketin adının yazılı olduğunu, sözleşmede davalıya ait kaşe kullanılmış ise de kaşe üzerindeki imzanın davalı ... şirketi yetkililerine değil, ... şirketi yetkilisi ... isimli kişiye ait olduğunu, ...'nin davalı ... şirketi yetkilisi ...'nin eşi olup davalı şirket işlerinin yürütülmesi için bu kişiye vekalet verildiğini, davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini dilemiştir.
Samsun 4. İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olup, incelenmesinden: Takip alacaklısı davacı tarafından takip borçlusu davalı aleyhine 8.900-TL asıl alacak ve 760,77-TL faiz olmak üzere toplam 9.660,77-TL üzerinden ilamsız icra yolu ile takibe girişildiği, takip borçlusu davalının süresi içinde ileri sürdüğü itirazları üzerine takibin durduğu ve işbu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
Hasar dosyası, davalı şirket ile dava dışı ... şirketinin sicil kayıtları, davalı şirketin ortaklarından ...'ye ait nüfus kayıt örneği, ...'nin davalı şirket tarafından yetkili kılındığına ilişkin vekaletname örneği ile güvenlik sözleşmesi örneği dosyaya kazandırılmıştır.
Dava dışı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş.nin sözleşme tarihi ... tarihinden sonra Eylül, Kasım ve Aralık aylarında ödeme yaptığını gösterir dekontlar ile ödeme yapılan hesabın davalı şirkete ait olduğuna dair banka cevabi yazıları dosyaya kazandırılmıştır.
Davaya konu hırsızlık olayına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın
Güvenlik sözleşmesi altındaki kaşe üzerinde bulunan imzanın davalı şirket yetkilileri ... (...) ... ile .... ... aidiyeti konusunda ATK'dan alınan ... tarihli raporda, imzanın şirket yetkililerine ait olmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce Elektrik-Elektronik Mühendisi bilirkişi ile Makine Mühendisi bilirkişiden alınan ... tarihli raporda özetle: .... tarihinde meydana gelen hırsızlık olayında hırsızlanan malın olay tarihi itibariyle piyasa rayicinin 27.297,80-TL olduğu mütala edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulünce tebliğ edilmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK'nın 1472. maddesi uyarınca açılmış rücuen tazminat istemine ilişkindir.
6102 s. Türk Ticaret Kanunu'nun 1472. maddesinde sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacının, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebileceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda; dava dışı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş.ye ait iş yerinin, davacıya ...-... vade tarihli inşaat tüm riskler sigorta poliçesi ile sigortalandığı ve iş yerinde .... tarihinde cereyan eden hırsızlık olayında ... tarihli bilirkişi raporuna göre 27.297,80-TL tutarında malın hırsızlandığı, sigortalısına 21.11... tarihinde 8.900-TL tutarında ödeme yapan davacı sigorta şirketinin bu tutarı güvenlik sözleşmesinin tarafı olduğu gerekçesiyle davalıdan talep ettiği ve işbu davayı, tahsil için davalı aleyhine başlattığı takibe itiraz edilmesi üzerine ikame ettiği anlaşılmaktadır.
Burada öncelikle, davalı vekilinin pasif husumet itirazı irdelenecek, akabinde zamanaşımı def'i ve esasa yönelik diğer itirazlar değerlendirilecektir.
Davalıya, sigortalı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş.ye ait iş yerinin güvenlik hizmetini yürüttüğü gerekçesiyle husumet tevcih edilmiştir. Güvenlik sözleşmesinin "taraflar ve tanımlar" başlıklı 1. maddesinde sözleşmenin tarafı "... adresinde mukim ... şirketi" olarak gösterilmiş, ancak sözleşmenin her bir sayfasına davalı ... şirketinin kaşesi basılmıştır. Kaşe üzerindeki imzanın, ... isimli kişiye ait olduğu, yani sözleşmenin bu kişi tarafından imzalandığı hem bizzat bu kişinin mahkememizdeki kabulü hem de davalı vekilinin beyanı ile sabittir.
Davalı vekili, ...'nin davalı ... şirketi ile ilgisinin bulunmadığını ve bu kişinin ... şirketinin yetkilisi olup sözleşmeyi ... şirketi adına imzaladığını, aksinin kabulü durumunda dahi davalı şirket adına işlem yapma yetkisinin bulunmadığını, davalı şirkete dava dışı ... şirketinin banka hesaplarındaki blokeler sebebiyle ödeme yapıldığını ileri sürmüş ise de;
i-Güvenlik sözleşmesinin 1. maddesindeki "..." adresinin davalı şirketin Ankara Şubesi'nin adresi olduğu Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nin 07.06.2010 tarih ve 7579 sayılı ilanından anlaşılmaktadır.
ii-Davalı şirketin Ankara Şubesi adına ... tarafından ...'ye verilen Ankara ... Noterliği'nin ... tarih ve ... yevmiye numaralı vekaletname içeriğindeki geniş yetkiler nazara alındığında ...'nin davalı şirkete vekaleten sözleşme akdedebileceği ve bu minvalde davaya konu güvenlik sözleşmesindeki imzanın da davalı şirketi bağlayacağı kabul edilmelidir.
iii-Sözleşmenin ... tarihli olduğu ve sigortalı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş.nin davalı şirkete takip eden Eylül ayında 10.831,52-TL, Kasım ayında 14.732,09-TL ve Aralık ayında 9.671-TL ödeme yaptığı, dekont açıklamasında da davalı şirketin adının yazılı olduğu görülmektedir.
Anlaşıldığı üzere; güvenlik sözleşmesinin 1. maddesindeki adres, davalı şirketin Ankara Şubesinin adresidir ve ... sözleşmeyi davalı şirketin Ankara Şubesi'nce kendisine verilen vekaletnameye istinaden davalı şirketin temsilcisi olarak imzalamıştır. Davalı şirkete, sözleşmenin imzalanmasından sonra 3 ay boyunca hırsızlık olayına kadar farklı tutarlarda ödemeler yapılmıştır. Bu halde, güvenlik sözleşmesinin davacı ile davalı şirket arasında yapıldığı ve sözleşmenin 1. maddesine sehven davalı şirket yerine dava dışı ... şirketinin adının yazıldığı kabul edilmeli, ...'nin sözleşmeyi davalı şirket adına değil, dava dışı ... şirketi adına imzaladığı yönündeki beyanlarına itibar edilmemelidir. ...'nin duruşmadaki beyanları, davalı şirketi sorumluluktan kurtarmaya ve ... şirketine karşı açılacak muhtemel bir davada zamanaşımı def'inde bulunularak sorumluluktan kurtulmaya matuftur.
Bu sebeplerle, davalı vekilinin pasif husumet itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin zamanaşımı def'ine gelince; 17.01.1972 tarih, 1970/2 Esas 1972/1 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nda belirtildiği üzere, sigorta tazminatını ödeyen sigortacının zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı davada zamanaşımı, sigorta ettirenin aynı şahıs aleyhinde açabileceği davanın zamanaşımına tabidir ve aynı tarihte başlar. Yani, TTK'nın 1472. maddesi gereğince yasal halefiyet hakkına sahip olan davacı, selefi bulunduğu kişi davayı hangi zamanaşımı süresi içinde açması gerekiyorsa davayı o süre içinde açması gerekir (Bkz: Yargıtay 11. HD.nin 23.10.2017 tarih 7575 /5615 sayılı kararı). Somut olayda, dava dışı sigortalı ile davalı şirket arasında güvenlik sözleşmesi bulunduğuna ve davalıya sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerine ihlal ettiği gerekçesi ile husumet tevcih edildiğine göre, ihtilafın TBK'nun 146. maddesine uygun şekilde çözümlenmesi gerekir. Bu durumda, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacak on yıllık zamanaşımına tabi olduğundan ve sözleşemeye aykırılık dolayısıyle başlatılan takip olaydan sonraki 1 yıl içinde başlatıldığından dava zamanaşımına uğramammıştır.
Oluşan zarara gelince; mahkememizce Elektrik-Elektronik Mühendisi bilirkişi ile Makine Mühendisi bilirkişiden alınan ... tarihli raporda, hırsızlanan malın olay tarihi olan .... tarihi itibariyle piyasa rayicinin 27.297,80-TL olduğu saptanmış olup, davacı sigorta şirketinin sigortalısına 8.900-TL tutarında ödeme yaptığı görülmektedir. Rizikonun poliçe kapsamında olduğu ve sigortalısına ödeme yapan sigorta şirketinin alacağın temliki hükümlerine göre de dava açabileceği kabul edilmiş, 8.900-TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte (dava dilekçesindeki talebe göre yasal faiz) davalıdan tahsil edilebileceği değerlendirilmiştir.
Bu sebeplerle, takibin asıl alacak yönünden yerinde olduğu değerlendirilmiş, işlemiş faiz yönünden mahkememizce hesaplama yapılarak 571,82-TL'ye hükmedilmiştir.
Davalı vekilinin tazminat talebi, 188,95-TL yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de, kötü niyet koşulu gerçekleşmediğinden reddedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
i-Samsun 4. İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın kısmen iptali ile 8.900-TL asıl alacak ve 571,82-TL faiz olmak üzere toplam 9.471,82-TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına,
ii-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davalı vekilinin tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 647,02-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 164,98-TL'nin mahsubu ile bakiye 482,04-TL'nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından ödenen 164,98-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 2.395,15-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 2.348,30-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan toplam 240,50-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 4,70-TL'nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre belirlenen 188,95-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, davacı yönünden 6100 sayılı HMK'nun 341/2. maddesi uyarınca KESİN, davalı yönünden gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM'da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. ...

Katip ...
¸


Hakim ...
¸


5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu'nun 5'inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.