BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1117 Esas 2019/320 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2018/1117
Karar No: 2019/320
Karar Tarihi: 05.04.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1117 Esas 2019/320 Karar Sayılı İlamı


T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1117 Esas
KARAR NO : 2019/320
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/01/2011
KARAR TARİHİ : 05/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 30/08/2009 günü meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkilinin zorunlu trafik sigorta poliçesi olmayan...plakalı aracın sürücüsü konumundaki müvekkilinin aracına kuurlu çarpması sonucunda sakat kaldığını, bu kaza ile ilgili olarak açılan Kuşadası... Sulh Ceza Mahkemesinin... Esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu bulunduğunu, davalı tarafın güvence hesabı yönetmeliğinin 9. Maddesi gereğince trafik sigortası yaptırmamış işletenlerin neden olduğu bedensel zararlar için kişi başına sakatlık halinde kaza tarihi itibariyle trafik sigorta limiti olan 150.000,00 TL bedeni teminat sağlandığını, müvekkilinin yolcu olması nedeniyle kusursuz oluşu ve tüm diğer unsurlar birlikte değerlendirildiğinde davalı şirketin limit dahilinde zarardan sorumlu olacağı aktüerya bilirkişisi hesaplanması sonucu anlaşılacağını belirterek, davanın kabulü ile hesaplanacak tazminat bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini bilvekale talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davanın görevsiz mahkemede açıldığını görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemeleri olduğunu, davanın iş bölümüne göre asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, davanın kaza konusu araç malikine ihbarının gerektiğini, davacıda meydana gelen zararda kaza konusu aracın kusuru bulunmadığını, müvekkili kurum tarafından davacılara ödeme yapıldığından haksız davanın reddinin gerektiğini, müvekkili kurumun ihtiyari mali sorumluluk sigortası kapsamında sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili kurumun munzam zarar sorumluluğu olmadığını, davacı müterafik kusurlu olduğunu, faiz istemi başlangıç tarihi ve yargılama gideri isteminin haksız ve hukuku aykırı olduğunu belirterek, davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini bilvekale arz ve talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı maluliyete ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan bilirkişi raporu gerekçeli, denetime elverişli ve hüküm vermek için yeterli kabul edilmiş olup, usul ekonomisi gereği başkaca araştırma yapılmasına gerek görülmemiştir.
Dava daha önce Mahkememizin... Esas -... Karar sayılı 05/10/2015 tarihli kararı ile, " ... davanın kısmen kabulü ile 27.356,37 TL. tazminatın 07.01.2011 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine ...." şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
Bu Mahkeme kararını davacı, davalı, feri müdahil vekili temyiz etmiş olup, temyiz incelemesinin görüldüğü Yargıtay... Hukuk Dairesinin ... Esas - ...Karar sayılı 09/07/2018 tarihli ilamıyla, " ..... yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı 05.10.2015 tarihli kısa kararda, "davanın kısmen kabulü ile 41.034,56 TL. tazminatın 07.01.2011 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine" denildiği; mahkeme kısa kararının altına 21.10.2015 yapılan ilave ile, tazminat miktarı yönünden maddi hata (bilgisayar hatası) yapıldığı ve maddi hatanın HMK'nın 304/1. maddesine göre düzeltilebileceği gerekçesiyle, hükmün 1. bendinin "davanın kısmen kabulü ile 27.356,37 TL. tazminatın 07.01.2011 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine" olarak tashihi şerhinin işlendiği; gerekçeli kararın hüküm fıkrasının da tashih edildiği belirtilen biçime uygun olarak yazıldığı görülmektedir. Böylelikle, davaya konu tazminat miktarı konusunda, kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki yaratılmıştır. Bu durum, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 294/3. maddesine aykırılık teşkil ettiği, hükmün tashihine ilişkin yasal düzenleme basit yazım ve hesap hatalarının düzeltilmesi için öngörüldüğünden, 10.04.1992 Gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca, kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir. Bozma neden ve şekline göre; davacı vekilinin sair temyiz itirazları ile davalı vekili ve fer'i müdahil vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına;..." şeklinde verilen bozma ilamı doğrultusunda dosya yeniden esas numarasına kaydı yapılıp incelemeye alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, tarafların beyanları, bilirkişi raporları, ceza dosyası ve Yargıtay ilamına göre ; Olay tarihi olan 30/08/2009 tarihinde davacının Aydın ili Kuşadası ilçesinde kendi sevk ve idaresindeki ... plakalı motosikleti ile mezarlık istikametinden ...yönüne seyir halinde iken karşı yönden gelen...' in kullandığı...plakalı motosiklet ile kafa kafaya çarpıştığı, bu sırada arkadan gelmekte olan ... plakalı motosiklet sürücüsü ... ' in kullandığı motosikletin frenlerinin tutmaması nedeniyle duramadığı ve davacıya çarptığı, meydana gelen kaza sonucu yaralanan davacının ...Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalından alınan 01/06/2012 tarihli rapora göre % 74 oranında malul kaldığı, kazanın oluşumunda aldırılan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 29/05/2014 tarihli raporuna göre davacının kusursuz olduğu, ... plakalı motosiklet sürücüsü... ' in % 60 oranında kusurlu olduğu,... plakalı motosiklet sürücüsü ... ' in ise % 40 oranında kusurlu bulunduğu, kazaya karışan ...plakalı motosikletin kaza tarihinde ZMMS poliçesinin bulunmadığı, davanın ... plakalı motosiklet yönünden onun kusuruna tekabül eden % 40 kusur için açıldığı, bu nedenle davalının tazminattan sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Alınan aktüerya uzmanı bilirkişinin düzenlediği 02/06/2015 tarihli aktüer ek bilirkişi raporuna davacının toplam zararının 264.013,38 TL olduğu, ancak davalının sorumluluğunun poliçe azami limiti olan 150.000,00 TL ile sınırlı olduğu, bu azami poliçe limitinden davacıya daha önce ibraname ile... plakalı araç için ödenen 46.022,00 TL ' nin faiziyle birlikte güncellenmiş değeri olan 64.511,34 TL ' nin mahsubu ile davacının talep edebileceği miktarın 85.488,66 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davacı davasını ... plakalı araç için % 40 kusura göre açmış olup bilirkişi raporunda hesaplanan 85.488,66 TL % 100 kusura göre hesaplandığından bu miktarın % 40'ı olan 34.195,46 TL olarak tayin ve tesbit edilmiştir.
Mahkememizce kusura göre tesbit edilen bu miktardan davacının kaza esnasında kask takmadığı ve bu şekilde zararın artmasına neden olduğundan davacının olayda müteferrik kusurlu olduğu anlaşılmakla mahkememizce bulunan tazminat miktarından % 20 müteferrik kusur indirimi yapılarak davacının talep edebileceği tazminat miktarı 27.356,37 TL olarak tayin ve tesbit edilmiştir. Davalının ödeme yaptığı 07/01/2011 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla faizin başlangıç tarihi bu tarih olarak nazara alınmıştır. ( Mahkememizce davacının müteferrik kusuru nedeniyle takdiri indirim hakkı kullanılarak yapılan % 20 indirim oranı ile tesbit edilen 6.839,09 TL üzerinden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir.) Açıklanan tüm bu gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE ,
2-Toplam 27.356,37-TL tazminat tutarının temerrüt tarihi olan 07/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasla faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine ,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davalıdan alınması gereken 1.868,71 TL karar harcından davacıdan peşin alınan 18,40 TL peşin harcın ve 350,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 1.500,31 TL karar harcının davalıdan tahsiline , ( Mahkememizin 2014/918 Esas 2015/671 Karar, 2016/19 Harç nolu 14/01/2016 tarihli Harç Tahsil Müzekkeresinin işlem yapılmaksızın iadesine, )
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.282,76 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 8.026,08 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
6-Davacı tarafından yapılan ilk gider 39,70 TL, 350,00 TL ıslah harcı, 400,00 TL bilirkişi ücreti, 105,00 TL tebligat ile bozmadan sonra yapılan 312,60-TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.207,30-TL yargılama giderinin kabul edilen dava değerine oranla 482,92 TL ' sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine , bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına ,
7-Davacı/Davalı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan masrafın karar kesinleştiğinde talep halinde ve başkaca masraf yapılmadığı takdirde davacıya/davalıya iadesine ,
Dair, Davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/04/2019

Katip
¸e-imzalıdır.


Hakim
¸e-imzalıdır.




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.