12. Ceza Dairesi 2017/6420 E. , 2020/5978 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1- Sanıklar ... ve ... hakkında; 2863 sayılı Kanunun 74/1, TCK’nın 62/1, CMK’nın 231/5. maddeleri gereğince ayrı ayrı hükmün açıklanmasının geri bırakılması
2- Sanık ... hakkında; 2863 sayılı Kanunun 74/1, TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 54. maddeleri gereğince mahkumiyet
3- Sanık ... hakkında; 2863 sayılı Kanunun 74/1, TCK’nın 53/1-2-3, 58/6-7, 54. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar ... ve ... hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar ile sanık ... ve ...’in mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili, sanık ... müdafii ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanıklar ... ve ... hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik, katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, aynı Kanunun 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda mercide yanılmanın başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağı nazara alınarak, katılan vekilinin temyiz isteminin itiraz mahiyetinde değerlendirilmesi suretiyle, CMK"nın 264/2. maddesi uyarınca gereği merciince yapılmak üzere dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2-Sanıklar ... ve ...’in mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
Olay günü, belediye çöplüğünün yanlarında ... plakalı aracın dolaştığı, içerisindeki kişilerin şüpheli olduğu yönündeki ihbar üzerine kolluk ekiplerince olay yerine intikal edildiği, keşif neticesinde alınan bilirkişi raporuna göre; İzmir II numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 02/11/1994 tarih 4318 nolu kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen Yumratepe Tümülüsü olduğu anlaşılan tümülüs üzerinde bulunan höyüğün girişinde, höyüğün içerisine bakar halde sanık ...’in bulunduğu, höyüğün içerisinde ise; sanık ... ve ...’nin olduğu, ...’nin elinde bulunan kürek ile, Mehmet’in de ayağı ile toprağı deşelediğinin tespit edildiği anlaşılan dosya kapsamında; kazı çukurunun derinliğine ilişkin olarak kolluk tarafından herhangi bir tespitte bulunulmadığı, mahkemece suç tarihinden yaklaşık 1 sene sonra icra edilen keşif neticesinde alınan arkeolog bilirkişi raporuna göre; mezar odasının kuzey cephesinde ve batı cephesinde olmak üzere iki ayrı kazı yapılan alan tespit edildiği, aradan geçen zaman ve kolluk tarafından kazı derinliğine ilişkin tespitte bulunulmaması göz önüne alındığında sanıkların gerçekleştirdiği kazı eyleminden sonra başkaca kişiler tarafından da dava konusu yer kazılarak bilirkişi raporunda belirtilen derinliğe ulaşılıp ulaşılmadığının tespit edilemediği anlaşılmakla; sanıklar ... ve ...’in 2863 sayılı Kanunun 74/1. cümlesindeki 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli yer olan alanda kazı yapma suçuna teşebbüs suçunu işlekleri gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1-Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili, sanık ... müdafii ve sanık ...’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.