3. Hukuk Dairesi 2016/17128 E. , 2018/4264 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ... şirketiyle sözleşmesinin bulunmadığını, kiracı olduğu taşınmazın sahibinin adına kayıtlı sayacı kullandığını, herhangi bir eylemi olmadığı halde aleyhine kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini, ardından kaçak tahakkuku yapıldığını, bu kadar elektrik tüketimi yapmasının mümkün olmadığını belirterek; 3.331,21 TL kaçak tahakkukundan borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; yapılan kontroller sırasında davacının kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, tahakkukun tarife ve yönetmeliğe uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile davacının 3.331,21 TL borçlu olmadığının, 848,13 TL borçlu olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- 6100 sayılı HMK"nun 4.maddesinde; "(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,
b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları,
c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları,
ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları görürler." hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinde; davacı hakkında düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağına istinaden yapılan tahakkuk nedeniyle menfi tespit talep edildiği, davacının dava konusu yere ilişkin aboneliğinin bulunmadığı anlaşılmakla davaya genel mahkemelerin bakması gerektiği görülmektedir.
O halde; mahkemece, dava tarihi itibariyle HMK"nun 4.maddesinde sayılanlar dışındaki davaların sulh hukuk mahkemelerinde görülemeyeceği ve genel mahkemenin görevli olduğu dikkate alınarak, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2- Bozma nedenine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.