5. Hukuk Dairesi 2019/12402 E. , 2020/6204 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 20/06//2019 gün ve 2018/13104 Esas - 2019/12054 Karar sayılı ilama karşı davalılardan Nilüfer Belediye Başkanlığı vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R –
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davalılardan Nilüfer Belediye Başkanlığı hakkındaki davanın kabulüne ,Milli Eğitim Bakanlığı aleyhine açılan davanın ise husumetten reddine dair verilen karar, davacılar vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin temyizi üzerine onanmış bu karara karşı, davalı ... Belediye Başkanlığı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istekleri HUMK’un 440.maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından yerinde değildir. Ancak;
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde;dava konusu taşınmazın imar planında kısmen çocuk bahçesi,kısmen ilköğretim alanı olarak düzenlendiği, Nilüfer Belediye Başkanlığı"nca sadece çocuk bahçesi olarak ayrılan kısmına fiilen el atıldığı, planda okul alanı olarak düzenlenen kısımda fiili bir el atmasının olmadığı anlaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesinin 05/04/2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayınlanan 20/12/2018 gün 2016/181 Esas, 2018/111 sayılı kararı ile ""Kamulaştırma Kanununun EK 1. maddesinin"" Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir."" kısmı iptal edilmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır.
Bu itibarla; davalı idarelerden Milli Eğitim Bakanlığınca taşınmaza fiilen el atılmamış ise de makul süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği gözetildiğinde ve emsal niteliğindeki Uyuşmazlık Mahkemesinin 11.04.2016 tarih ve 2016/180E-224K. sayılı kararında ""...tek bir imar planı kapsamında yol ve park olarak ayrıldığı ve bu itibarla tek bir taşınmaza tek bir imar planı kapsamında yapılan el atmanın, taşınmazın tamamı için bir bütün olarak ele alınması ve değerlendirilmesi gerektiğinin"" belirtildiği gözetildiğinde,davalı Belediye Başkanlığı tarafından fiili el atma ile imar uygulanmasına başlandığı nazara alındığında proje bütünlüğü gereği de adli yargı görevli olup okul alanında kalan kısmın bedelinin diğer davalı ... Bakanlığından alınmasına karar verilmesi gerekirken taşınmazın tamamının bedelinin davalı ... Belediye Başkanlığından tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığı bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla,
Davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 20.06.2019 tarih ve 2018/13104 Esas – 2019/12054 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar davacılar vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahallinde yapılan keşif sonucu Bursa ili Nilüfer ilçesi Beşevler mahallesi 574 ada 2 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı ... Belediye Başkanlığının temyiz itirazlarına gelince;
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dava konusu taşınmazın imar planında kısmen çocuk bahçesi, kısmen ilköğretim alanı olarak düzenlendiği, Nilüfer Belediye Başkanlığı"nca sadece çocuk bahçesi olarak ayrılan kısmına fiilen el atıldığı, planda okul alanı olarak düzenlenen kısımda fiili bir el atmasının olmadığı anlaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesinin 05/04/2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayınlanan 20/12/2018 gün 2016/181 Esas, 2018/111 sayılı kararı ile ""Kamulaştırma Kanununun EK 1. maddesinin "" Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir. "" kısmı iptal edilmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır.
Bu itibarla; davalı idarelerden Milli Eğitim Bakanlığınca taşınmaza fiilen el atılmamış ise de makul süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği gözetildiğinde ve emsal niteliğindeki Uyuşmazlık Mahkemesinin 11.04.2016 tarih ve 2016/180E-224K. sayılı kararında ""...tek bir imar planı kapsamında yol ve park olarak ayrıldığı ve bu itibarla tek bir taşınmaza tek bir imar planı kapsamında yapılan el atmanın, taşınmazın tamamı için bir bütün olarak ele alınması ve değerlendirilmesi gerektiğinin"" belirtildiği gözetildiğinde,davalı Belediye Başkanlığı tarafından fiili el atma ile imar uygulanmasına başlandığı nazara alındığında proje bütünlüğü gereği de adli yargı görevli olup okul alanında kalan kısmın bedelinin diğer davalı ... Bakanlığından alınmasına karar verilmesi gerekirken taşınmazın tamamının bedelinin davalı ... Belediye Başkanlığından tahsiline karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı ... Belediye Başkanlığından peşin alınan temyiz ve karar düzeltme harçlarının istenildiğinde iadesine, davacılardan peşin alınan temyiz harcı ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.