Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi


Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:


- K A R A R -


Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davada takip talebindeki 332.302,33 TL işlemiş faiz alacağına yönelik itirazın iptâli ile takibin devamı ve %40 oranında icra inkâr tazminatının tahsili istenmiş, mahkemece faiz alacağına yönelik itirazın kısmen iptâli ile takibin 184.508,34 TL işlemiş faiz tutarı üzerinden devamına ve %40 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşmiş olan cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-İcra İflas Kanunu"nun 67/II. maddesi uyarınca itirazın iptâli istemiyle açılan davada borçlunun itirazında haksızlığına karar verilirse hükmolunan meblağın %40"ından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkum edileceği düzenlenmiştir. Bu hüküm uyarınca borçlunun icra inkâr tazminatına mahkum edilebilmesi için itirazında haksız olması gerekir. Alacak miktarı likit olmayıp bilirkişi raporuyla belirleniyorsa borçlunun itirazında haksızlığından sözedilemez. Somut olayda, icra takip talebinde 332.302,33 TL işlemiş faiz talep edildiği halde mahkemece bilirkişi raporuna göre 184.508,34 TL"ye hükmedilmiştir.
Alacak bilirkişi raporuyla belirlendiğinden ve talep edilenden daha aza hükmedildiğinden alacağın likit olduğu ve borçlunun itirazında haksız bulunduğu kabul edilemez. Öte yandan Dairemizin yerleşik uygulamasına göre icra inkâr tazminatı ancak hüküm altına alınan asıl alacak üzerinden hükmedilebilir. Faiz alacağı asıl alacağın fer"isi niteliğinde olduğundan icra inkâr tazminatı hesabında dikkate alınamaz ve faiz alacağı üzerinden icra inkâr tazminatı verilemez. Açıklanan nedenlerle koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı talebinin reddi gerekirken alacağın likit olduğu gerekçesiyle icra inkâr tazminatına karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekirse de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç göstermediğinden, 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla ile mülga 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın icra inkâr tazminatı kaldırılmak suretiyle düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle kararın hüküm kısmının icra inkâr tazminatı ile ilgili 2 nolu bendinin tamamen karardan çıkartılarak yerine “koşulları oluşmadığından davacının icra inkâr tazminatı isteminin reddine” cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.