MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, taraflar arsında 12.04.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme ile inşaat süresinin ruhsat tarihinden itibaren 24 ay süreli olmasının belirlendiğini, davalının sözleşme şartlarını yerine getirmediğini, inşaatı şartlara uygun olarak tamamlayıp davacıya teslim etmediğini ve bu süre zarfında gecikmeden dolayı müvekkiline ödenmesi gereken kira bedelini ödemediğini ileri sürerek, öncelikle 15 ve 22 numaralı dairelerin tam olarak teslimini, akabinde sözleşmeden doğan kira bedelinin hak ediş tarihinden bu tarafa en yüksek faizi ile verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu dairelerin davacıya 2009 yılının 10. ayı içinde teslim edildiğini, davacının iddia ettiği gibi eksik işlerin olmadığını, hak sahiplerinin teslim aldıkları apartman dairelerine aynı ay içinde taşınıp apartman yönetimini oluşturduklarını, elektrik, su, doğalgaz aboneliklerini yaptırdıklarını, inşaatın fiilen 2009 yılında bitirilmiş olmasına rağmen iş bitirme tutanağının 05.11.2010 tarihinde alındığını, davacının taleplerinin hukuka uygun olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı arsa sahibi mevcut arsayı davalı yükleniciye teslim ederek edimini yerine getirdiği, davalı yüklenicinin binayı süresinde bitirmediği ve iskân ruhsatı alınmış olarak arsa sahibine teslim etmediği, davalı yüklenicinin edimini tam olarak yerine getirmesi için inşaattaki fiili bitmişlik yanında hukuki bitmişliğin de olması gerektiği, davalı yüklenici davacının bağımsız bölümlerini 18 ay 7 gün süre ile geç bitirdiği, davacının kira tazminatı istemekte haklı olduğu gerekçeleriyle davanın kabulü ile 13.067,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkeme kararının gerekçesinde erken teslim olgusunun, davalı tarafından ispat edilemediği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm verilmiş ise de 01.11.2010 tarihli her iki taşınmazla ilgili doğalgaz aboneliği üzerinde durulmamıştır. Ayrıca Bayındırlık ve İskan Bakanlığından sorulup cevap alındığı halde, teslim tarihinin buna göre belirlenmemesi hatalı olmuştur. Tüm bu açıklamalara göre daha önce teslim olgusu üzerinde de durularak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, davalıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.