7. Ceza Dairesi 2020/736 E. , 2020/3349 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 ve 5809 sayılı Kanunlara muhalefet
HÜKÜM : 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanıklar hakkında hükümlülük, erteleme; 5809 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanık ... hakkında hükümlülük; müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Katılan ... İdaresi adına Hazine vekilinin sanık ... hakkında 5809 sayılı Kanun uyarınca kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Atılı 5809 sayılı Kanuna muhalefet suçundan doğrudan zarar görmeyen katılan ... İdaresi"nin hükmü temyize hakkı bulunmadığı dikkate alınarak, katılan ... İdaresi vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II) Katılan ... İdaresi adına Hazine vekilinin sanık ... hakkında 5607 sayılı Kanun uyarınca kurulan hükme yönelik talebinin incelenmesinde;
CMK"nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar bakımından engel hali bulunmayan ve mahkemesince alınan savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep eden sanık ..."ya, kendisine ait işyerinde ele geçen kaçak cep telefonları için düzenlenecek ayrı bir KEMT varakasında yer alan gümrük vergileri miktarının zarar olarak sorulması gerekirken, dosyada hem sanık ..."nın iş yerinde hem de sanık ..."in aracında yakalanan cep telefonlarının tamamını kapsayan KEMT varakasının yer aldığı da nazara alınarak, sanığa kendisine ait iş yerinde ele geçirilen kaçak cep telefonları için alınacak KEMT varakasında yer alan dava konusu eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutar olan miktarın kamu zararı olduğunun
bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/9. fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, kamu zararının giderilmediği gerekçesi ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kabule göre de;
1. Mahkemece teşdit ve temel cezanın belirlenmesindeki gerekçede, TCK"nun 61. maddesindeki gerekçelere yer verilmediği gibi, somut olayla ilişkilendirilebilecek hususiyetin bulunmadığı, özellikle kaçak eşyanın miktarı, suçun işlenişinde bir özelliğin bulunmayışı, suç konusunun önem ve değerine göre, cezaların şahsiliği ve uygulamada birliğin sağlanması bakımından, benzer olaylarla mukayese edildiğinde, daha çok miktarda kaçakçılık yapanlarla daha az miktarda kaçakçılık yapanlar arasında hakkaniyete uygun, adil bir ceza tayin edebilmek bakımından, sanıkta ele geçen kaçak cep telefonları için sanığın cezasının dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçeyle asgari hadden uzaklaşılarak tayin edilmesi,
2. Sanık hakkında verilen hapis cezası ertelendiği halde TCK"nun 51/7-8. maddelerinde yer alan ihtaratlara yer verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3. Dava konusu kaçak cep telefonlarının 5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesi yollamasıyla TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
4. Katılan ... İdaresi lehine vekalet ücretine hükmedilirken sanıklardan ""eşit olarak"" alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
5. Yargılama giderlerinin sanıklardan ""sebep oldukları oranlarda"" tahsiline hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, katılan ... İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
III) Katılan ... İdaresi adına Hazine vekilinin sanık ... hakkında 5607 sayılı Kanun uyarınca kurulan hükme ve sanık ... müdafiinin sanık ... hakkında 5607 sayılı Kanun ile 5809 sayılı Kanun uyarınca kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Dairemizce kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu iş bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 02.04.2013, iddianame düzenlenme tarihinin 21.03.2014 olduğu,
Sanık ..."in Salihli 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/272 Esas – 2014/224 Karar sayısında kayıtlı olup sanık yönünden temyiz edilmeksizin 25.06.2014 tarihinde kesinleşen dosyasında suç tarihinin 01.01.2013, iddianame düzenlenme tarihinin 11.04.2013 olduğu ve Dairemizde 2017/329 Esas sayısında kayıtlı olup 25.02.2020 tarihinde bozulmasına karar verilen (İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/679 Esas – 2014/1767 Karar sayılı) dosyasında suç tarihinin 01.04.2013, iddianame düzenlenme tarihinin 13.05.2014 olduğu anlaşılmakla;
Suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK"nun 43. madde kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde kesinleşmeyen dosyalar yönünden birleştirilmesi, eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde kesinleşen cezanın mahsubuna karar verilmesinin düşünülmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, katılan ... İdaresi adına Hazine vekilinin ve sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 03.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.