Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/547
Karar No: 2014/6548
Karar Tarihi: 21.03.2014

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/547 Esas 2014/6548 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2013/547 E.  ,  2014/6548 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    Tarihi : 09/05/2012
    Numarası : 2008/881-2012/272

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılardan S.. G.. tarafından istenilmiş olup, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla; dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü:
    Dava taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın bu günkü haline getirilmesi için yapılan harcama ve imalatların parasal değerinin ve mülkiyetinin tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç davanın niteliğine ve yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir.
    Duraksamadan belirtmek gerekir ki; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 684. maddesi hükmünde, bir şeye malik olan kimsenin o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olacağı, 718. maddesi hükmünde de, arazi üzerindeki mülkiyetin, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını da kapsayacağı, bu mülkiyetin kapsamına yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynakların da gireceği açıklanmıştır. Genel kuralı oluşturan bu hükümler dikkate alındığında taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhtesatların mülkiyeti kural olarak arzın mukadderatına tabidir. Muhtesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Aksine bir hüküm bulunmadıkça da muhtesatların mülkiyetinin taşınmazın malik veya maliklerinden başka birisine veya maliklerden bir veya birkaçına ait olduğunun tespiti dava edilemeyeceği gibi mahkemelerce de bu sonucu doğuracak şekilde hüküm verilemez. Ne var ki, böyle bir istemle dava açılması halinde "çoğun içinde azı da vardır" kuralı gözetilerek hukuki yarar bulunması, diğer koşulların da varlığı ve davanın kanıtlanması halinde davanın kısmen kabulü ile muhtesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir.
    Bunun yanında taşınmaz üzerinde daha önce mevcut bulunan bir muhtesata yeni bölümler ilave edilmesi veya mevcut muhtesatın bakım ve onarımının yaptırılması ya da muhdesatın oturulabilir hale getirilmesi için tamamlanması bağımsız bir muhtesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhtesatın daha kullanılır hale gelmesini, bir başka deyişle muhtesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işlerdir. Mevcut muhtesatın tamamlanması veya mevcut muhtesatın bakım ve onarımının yaptırılması muhtesatın bu işleri yapan kişiye ait olması sonucunu doğurmaz. Bu tür işlerin yapılması için harcanan giderler muhtesatın değerini artıran faydalı ve zorunlu giderlerdendir. İyileştirici nitelikteki bu giderleri tek başına karşılayan taşınmaz malik ya da maliklerinin koşullarının varlığı halinde bu giderlerden paylarına düşen kısmını Borçlar Kanununda düzenlenen sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı eda nitelikli bir alacak davası ile taşınmazın diğer maliklerinden isteyebileceği kuşkusuzdur.
    İyileştirme giderlerini yapan taşınmaz malik ya da maliklerinin taşınmazın ortaklığının giderilerek satılması ve muhtesattan yararlanmalarının son bulması ile istenebilir hale gelecek bu giderler için eda nitelikli alacak davası açma hakkı mevcut iken önceden açacağı bir dava ile iyileştirme giderlerinin tespitini istemekte hukuki yararı bulunduğundan da söz edilemez.
    Somut olaya gelince, davacı tarafın ortaklığın giderilmesi davasına konu 532 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhtesatın kaba inşaat halindeki %55 imalat oranından bu günkü haline kendisi tarafından meydana getirildiğini öne sürerek, mülkiyet tespiti istemini de içeren, görülen davayı açtığı anlaşılmaktadır.
    Taşınmaz üzerinde bulunan ve natamam olarak teslim alınan muhtesat için yapıldığı öne sürülen onarımların bağımsız muhtesat meydana getirme niteliğinde olmadığı, bunların yapılması için harcanan giderlerin de iyileştirme gideri olduğu gözetildiğinde görülen davada hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmelidir.
    Hal böyle olunca; az yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutularak, mahkemece davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsiz, az yukarıda ismi geçen davalının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine gore de sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 21.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi