23. Hukuk Dairesi 2016/8777 E. , 2017/2830 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ve davadışı diğer hissedar arsa sahipleri ile davalı yüklenici şirket arasında bila tarihli adi yazılı şekilde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, yapılan bina üzerine 02.11.2007 tarihinde kat irtifakı kurulduğunu, 2. kat 11 numaralı mesken ile zemin kat 1 numaralı dükkanın müvekkili adına tescil edildiğini, davalı yüklenicinin sözleşmeye aykırı şekilde teslim tarihi 20.07.2007 olmasına rağmen arsa sahiplerine dükkanları 2008 yılı Ağustos başında, daireleri ise 01.06.2010 tarihinde teslim ettiğini, müvekkiline teslim edilen bağımsız bölümlerde eksik ve ayıplı işler de bulunduğunu ileri sürerek, şimdilik 8.000,00 TL kira tazminatının her kira tahakkuk döneminden itibaren ve 1.000,00 TL eksik-ayıplı iş bedelinin dava tarihinden ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş ve ıslahla dava değerini arttırmıştır.
Davalı vekili, arsa sahipleri tarafından arsanın müvekkiline geç teslim edildiğini, arsanın tesliminden sonra ancak müvekkili tarafından inşaata başlanıldığını, daire ve dükkanların tesliminin iskân ruhsatından daha önce gerçekleştiğini, müvekkilinin kombi takmak suretiyle ilave imalatlarının da bulunduğunu, davacının ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin bağımsız bölümleri teslim aldığını, iddia edilen ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğunu, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, müvekkilinin edimini tam olarak yerine getirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre teslim tarihinin 20.07.2007 olup, dükkanın 11 ay 15 gün, meskenin ise 36 ay 6 gün gecikmeyle davacıya teslim edildiği, geç teslimden dolayı davacının gecikme tazminatına hak kazandığı, davacıya teslim edilen daireye güneş enerjisi ile merkezi anten sistemi takılmasından kaynaklı eksik imalatlar ve bilirkişi raporunun aksine gizli ayıpların bulunduğu, bu nedenle meskenlerin teslim edildiği tarih ile dava tarihi arasında geçen süre nazara alındığında davanın makul sürede açıldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı ve tavzih kararını, davalı vekili temyiz ve tavzih kararını ise davacı vekili katılma yoluyla temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdakı bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Mahkemece hükme esas alınan 15.06.2012 tarihli bilirkişi raporunda, kira tazminatına konu edilen davacıya ait 1 adet daire yönünden 20.07.2007-26.07.2010 tarihleri arasını kapsar şekilde hesaplama yapıldığı, ancak davacı tarafın dava dilekçesinde 2. kat 11 no"lu meskenin 01.06.2010 tarihinde tesliminin gerçekleştiğini ileri sürdüğü, bu itibarla;20.07.2007-01.06.2010 tarihleri arası dönem için kira tazminatı hesaplaması yaptırılması gerekirken, davacı talebini aşar şekilde kira tazminatını hesaplayan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
3-Davalı yüklenici şirket vekilinin tavzih kararına yönelik temyiz itirazına gelince; davalı yüklenicinin dava tarihinden önce usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmediğinin dosya kapsımandan anlaşıldığı, bu sebeple ancak dava tarihinden itibaren davalının temerrüdünden bahsedilebileceği, dolayısıyla da dava dilekçesinde talep olunan kira tazminatı ile eksik ve ayıplı iş bedeli ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden itibaren, 26.09.2016 tarihli islah dilekçesi ile dava değeri arttırılan kira tazminatı ile eksik ve ayıplı iş bedeline ise ıslah tarihinden itibaren faiz hükmedilmesi gerekirken, mahkemece dava ve ıslah dilekçeleri ile talep edilen alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde isabet görülmemiştir.
4-Davacı vekilinin tavzih kararına yönelik katılma yoluyla temyiz itirazı açısından; dava dilekçesinde ticari faiz talep edilmiş olmasına rağmen mahkemece yasal faize hükmedilmesi de yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tavzih kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.