MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat


Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından sanığın beraatlerine ilişkin hükümler O yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılanın yetkilisi ve sahibi olduğu şirkette çalışan ve müşterilerden kendisine verilen nakit para, çek ya da senetleri getirmekle görevli olan sanığın müşterilerden getirdiği 17 tane senedin 6 sını hayali müşteriler adına, 11 tanesini ise gerçek müşterilere ait ancak sahte olarak düzenlediği, bu suretle sahte senetler düzenleyerek sahtecilik; hayali kişiler adına tanzim ettiği senetleri katılana vererek, satış yapmış gibi gösterip karşılığında prim almak suretiyle dolandırıcılık ve ayrıca katılan ile arasındaki hizmet sözleşmesine göre, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda;
Gerçekliğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından emanette kayıtlı senet asılları getirtilerek, unsurları ve aldatıcılık vasıfları üzerinde incelemeler yapıldıktan, sanığın tüm senetlerin gerçek kişiler adına düzenlendiği yönündeki savunması doğrultusunda kendisine senet borçlularının kimler oldukları hususunda ispat olanağı tanındıktan, tahsil edilmeyen senet bedellerinin kendisinden tahsil edildiği yönündeki savunması doğrultusunda, şirket çalışanlarının çalışma yöntemi konusunda ayrıntılı bilgilerine başvurularak, gerek görülürse şirket kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp, sanığa yapılan ödemeler ile suça konu senetlerin ilişkisi üzerinde durularak bu senetler nedeni ile sanığın haksız bir şekilde prim ödemesi alıp almadığının kesin olarak tespitinden, soruşturma aşamasında tanık olarak dinlenen kişilerin tanık olarak dinlenip, sanığa ödeme yapıp yapmadıkları, senet verip vermedikleri, sanığın adlarına sahte senet düzenlediğinden haberdar olup olmadıkları hususlarında bilgi ve görgülerine başvurulduktan sonra sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 06/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.