Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18683
Karar No: 2019/7868
Karar Tarihi: 26.06.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/18683 Esas 2019/7868 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/18683 E.  ,  2019/7868 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı ... "in işleten/ sürücüsü olduğu ve davalı ... tarafından trafik sigortalı aracın davacının oğlu ..."a çarpması sonucu ölümlü kaza meydana geldiğini, davacının ölenin desteğinden yoksun kaldığını ve manevi zarara uğradığını, davalı ..."ın ölen çocuğun babası olduğu ve bakım yükümlülüğüne uymadığı için gerçekleşen kaza nedeniyle kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL. maddi tazminatın sürücü ve sigortacıdan, 100.000,00 TL. manevi tazminatın davalı sürücüden ve 100.000,00 TL. manevi tazminatın davalı ..."dan kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 12.760,00 TL. maddi tazminatın davalı ... yönünden kaza ve sigorta şirketi yönünden dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline; 10.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... "ten tahsiline; davalı ... hakkındaki davanın tefrikine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içerisinde mevcut olan tapu müdürlüğü, banka şubeleri, trafik tescil müdürlüğü cevapları, kolluk tutanağı ile diğer belgelere istinaden, 6100 sayılı HMK"nun 336. maddesi uyarınca, davacı vekilinin adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek yapılan inceleme sonunda;
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi heyeti raporundaki kusur oranlarının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınının, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu (ya da ileride sağlaması muhtemel olan) yardımın miktarı doğru biçimde belirlenmelidir. Ölenin parasal veya bedensel destekliğinin derecesi ile bundan yoksun kalanların tazminat isteklerinin ölçüsü ya da hesaplama yöntemi konusunda, öğretide görüş birliği yoktur. Gerçek yardım miktarının yeterli delillerle ispat edilemediği durumlarda yargıç, takdir hakkını kullanarak yardım miktarını belirleyebilecektir. Bu belirlemede, destek ile destek olunan kimse arasındaki yakınlığın derecesi, aralarındaki manevi bağ, davacıların yaşları, dahil oldukları sosyal ve ekonomik çevre, yaşam standartları, cinsiyetleri gibi bakım ilişkisine ve miktarına etkili olabilecek unsurlar da göz önünde bulundurulacaktır. Hayatın olağan akışı içinde, destek sayılan kimsenin, baktığı kimselere gelirini belli paylara bölerek baktığı pek söylenemese de tazminat hesabında bir paylaştırma yapmak zorunlu hale gelmektedir.
    Davacının desteği olan ..., kaza tarihinde 12 yaşındadır. Mahkemenin hükme esas aldığı tarihsiz kök rapor ve 14.03.2016 tarihli ek raporda bilirkişi tarafından, ölenin yaşı da dikkate alınarak muhtemel evlilik tarihi belirlenmiş ve evliliğinden belli süre sonra çocuklarının olacağı kabul edilerek davacıya kademeli destek payı ayrılmıştır. Ne var ki anılan raporda; desteğin evlenmesinden sonra davacı anneye % 10; muhtemel ilk çocuğunun olacağı sürede %7,5; muhtemel ikinci çocuğunun olacağı sürede %5; hak sahibi baba destekten çıktıktan sonra davacı annenin tek başına destek alacağı sürede ise davacı anneye % 15 pay ayıracağı kabulüyle hesap yapıldığı görülmektedir.
    Dairemiz"in yerleşik uygulamalarıyla; çalışma ve gelir elde etme yaşına gelmesinden sonra bekar çocuk yaşasa idi ileriki yıllarda evleneceği; evlenmesi ile birlikte pay esasına göre 2 pay kendine, 2 pay eşine, birer pay ana ve babaya; evlenmesinden belli bir süre sonra ilk çocuğu ve yine bir süre sonra ikinci çocuğunun olacağı; çocukların olacağı süreler içinde kendine 2 pay, eşine 2 pay, çocuklara birer pay, ana ve babaya da birer pay ayıracağı; ana babadan birinin destekten çıkması halinde, çıkanın payının diğer ebeveynin alacağı paya ekleneceği kabul edilmektedir. Esas alınan bilirkişi raporu, davacının destek paylarının belirlenmesi bakımından hatalıdır.
    3-TMK’nun 185. madde hükmü gereğince, anne-baba birlikte çocukların bakımından sorumludur, aynı yasanın 327. maddesinde ise "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır" denilmektedir.
    Her baba ve annenin çocuğunu belli bir yaşa kadar büyütmek, yetiştirmek ödevi olup çocuğun ölümü nedeni ile artık yapılması gerekmeyecek yetiştirme giderlerinin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi gerekmektedir. Kaza tarihinde 12 yaşında olan desteğin ölümü sebebi ile annenin çalışıyor olması halinde hem anne hem de baba yönünden hesaplanacak tazminattan, asgari ücretin %5"i oranında, annenin çalışmayıp aile ekonomisine katkısının bulunmadığının tespiti halinde ise, sadece baba yönünden hesaplanacak tazminattan asgari ücretin %5"i oranında yetiştirme giderinin indirilmesi gereklidir.
    Somut olayda; destek 12 yaşında vefat etmiş olup hükme esas alınan aktüerya raporunda, davacı annenin destek zararı hesabında, % 5 yetiştirme gideri indirilmiştir. Düzenli bir işi ve geliri olmayan (27.12.2013 tarihli kolluk tutanağına göre de ev hanımı olan) davacı anne için hesaplanan tazminattan yetiştirme gideri düşülmesi doğru değildir.
    Bu durumda mahkemece; Dairemiz"in yerleşik uygulamaları ile belirlenen ve yukarıda açıklanan destek payları esas alınmak ve geliri olmayan davacı annenin tazminatından yetiştirme gideri düşülmemesi gerektiği gözetilmek suretiyle, davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi hususunda, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre (davacı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) karar verilmesi gerekirken, destek paylarının hatalı (düşük) saptandığı ve hatalı biçimde yetiştirme gideri düşümü yapan rapordaki hesaplamanın kabulü, bozmayı gerektirmiştir.
    4-Davacı vekili, dava konusu kaza sonucu davacı yakınının ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, ölenin annesi olan davacı için 100.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir.
    6098 sayılı TBK"nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu davacının oğlu ..."ın ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının ölene olan yakınlığı nedeniyle duyacağı elemin derinliği hususları gözönünde tutularak; olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan bir miktar düşük manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 26/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi