21. Hukuk Dairesi 2016/13854 E. , 2017/1226 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, yurt dışı sigorta başlangıç tarihinin Türkiye sigorta başlangıç tarihi olarak tespit ve tescili ile bu tarihin emeklilik yaşına esas sigorta başlangıcı kabul edilerek davacıya talep tarihinden itibaren tam aylık bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının ...’da sigortaya giriş tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti ile tahsis talep tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının Türkiye sigorta başlangıç tarihinin ... sigortasına giriş tarihi olan 07/06/1983 tarihi olduğunun ve davacıya 29/03/2014 tarihli tahsis talebini takip eden ay başı olan 01/04/2014 tarihinden itibaren 506 S.Y.nın geçici 81.maddesi uyarınca yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Somut olayda, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 07/06/1983 olarak kabulü doğrudur,ancak 01/04/2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazanabilmesi için 3201 sayılı Yasa"nın 6/A maddesi gereğince yurda kesin dönüş yapmış olması zorunludur.
Kesin dönüş kavramının tanımı Yönetmelik"in "Tanımlar" başlıklı 4.maddesinin (d) bendinde yapılmıştır. Buna göre kesin dönüş; aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları durumunu ifade eder. Bu tanımda geçen sosyal sigorta ödeneği deyiminden; çalışma yaşamı süresince karşılaşılan hastalık, iş kazası, meslek hastalığı veya işsizlik gibi riskler nedeniyle iş göremezlik veya işsizlik gibi adlar altında yapılan ikamete dayalı ödenekler, sosyal yardım ödeneği deyiminden ise bulunulan ülke mevzuatı kapsamında, geçimlerini sağlayacak hiçbir gelirleri olmayan veya mevcut gelirleriyle geçimlerini sağlamakta güçlük çeken kişilerin asgari geçim düzeyi ile sınırlı olmak üzere geçimlerinin sağlanması amacıyla kamu kurum ve kuruluşları tarafından muhtaçlık durumuna ve süresine göre ödenen, ikamet şartına bağlı nakdi yardımlar anlaşılmalıdır.
Yurda kesin dönüş, yurt dışında çalışan Türk vatandaşlarının, çalışma hayatına yönelik tüm ilişkilerini gerek çalıştığı işyerleri ve gerekse ilgili olduğu tüm ... kuruluşları yönünden sona erdirerek yerleşmek ve sosyal güvenliklerini burada sağlamak üzere Türkiye’ye dönüş yapmalarını ifade eder. Kısaca, “yurt dışı çalışma ilişkisinin ve bu bağlamda ... kurumlarıyla sigortalı ilişkinin sona ermesi”dir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.10.1997 gün ve 1997/10-588-857 E.K ve 1998/10-645 E. 1999-237 K.)
Yurda kesin dönüş koşulu borçlanma yoluyla aylık talebinde bulunanların tümü için geçerli olup evli olsun yada olmasın yurt dışında ev kadını olarak bulunan Türk vatandaşlarının da aylık tahsisi için yurda kesin dönüş yapmaları gerekir. Bu konuda kanun koyucu tarafından ev kadınları yararına herhangi bir ayırıma gidilmemiştir.
Yurt dışında işçi sıfatıyla çalışma hayatıyla ilgili tüm bağlarını ve ilişkisini bitirmeden geçici sürelerle yurda giriş yapmak ve yabancı ülke ... kuruluşlarından yardım almak kesin dönüş yapıldığı anlamına gelmez. Sigortalının yaşlılık aylığı talep tarihinde yurt dışında bulunması aylık talep etmesine engel olmadığı gibi yurt dışında bulunmak tek başına yurda kesin dönüş yapılmadığı anlamına gelmez.
Yurt dışında yaşlılık veya maluliyet aylığı bağlanması, çalışma ve sigortalı ilişkisinin sona erdiğini gösterdiğinden kesin dönüşe karinedir. İşçinin, çalıştığı ülkeden işsizlik yardımı, hastalık, geçici işgöremezlik ve benzeri çalışmaya veya sigortalılığa dayalı yardımlar alması halinde sigortalının kesin dönüş yapmadığı kabul edilmelidir.
İkamet şartına bağlı olmayan sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği kesin dönüşe engel değildir.
Yurda kesin dönüş koşulunun aylık bağlanırken Kurumca, yargılamada ise mahkemece re"sen araştırılması gerekir. 3201 sayılı Kanun"un 6.maddesi uyarınca yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tarafların beyanlarına bağlı kalınmaksızın, resmi kayıtlar doğrultusunda, resen araştırılarak, irdelenip saptanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, özellikle sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneğinin ikamet koşuluna bağlı olup olmadığı Kurumdan ve ihtiyaç duyulursa yabancı ülke ... kuruluşundan sorulmalıdır.
Somut olayda, dosyada bulunan 03/07/2014 tarihli TR-4 formulünde “...” olarak ifade edilen dönemde davacının yurt dışında çalışıp çalışmadığı veya ikamete dayalı sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneği alıp almadığı ve bu dönemin hangi tarihler arasını kapsadığı araştırılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, dosyada bulunan 03/07/2014 tarihli TR-4 formulünde “... olarak ifade edilen dönemde davacının yurt dışında çalışıp çalışmadığı veya ikamete dayalı sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneği alıp almadığı ve bu dönemin hangi tarihler arasını kapsadığını davalı Kurum aracılığıyla ... ... Kurumundan sorarak davacının MERNİS ikamet adresini gösteren kayıtları ve 2014 yılı yurda giriş çıkış kayıtlarını da birlikte değerlendirmek suretiyle sonucuna göre davacının 01/04/2014 tarihi veya sonrasında yurda kesin dönüş koşulunu yerine getirip getirmediğini belirlemek, kesin dönüş koşulu sağlamadığının anlaşılması halinde aylık istemini tümden reddetmek, kesin dönüş koşulu sonraki bir tarihte sağlanmış ise takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığına hükmetmekten ibarettir.
Mahkemece yukarıda yer alan maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.