12. Hukuk Dairesi 2018/1461 E. , 2018/12901 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takibe ilişkin örnek 10 ödeme emrinin 22.01.2010 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takip dayanağı çekin mahkeme kararıyla iptal edildiği halde aleyhine takip işlemlerine devam edilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek 22.04.2013 tarihli müdürlük işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonrasında borçlu yönünden imza incelemesi yapılarak davanın kabulü ile icra takibinin davacı yönünden iptaline karar verildiği görülmektedir.
Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi halinde ise, (HUMK 429, HMK 363 ve devamı maddeleri) mahkeme artık bu uyma kararı ile bağlıdır. Bozmaya uyma (ara) kararı, lehine bozma yapılan taraf için usule ilişkin kazanılmış hak doğurur.
Aynı konuda, 04.02.1959 gün ve 1957/13-E. 1959/5 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da (R.G. 28.04.1959 gün ve sayı:10193) usuli kazanılmış hakkın hukukumuzdaki yeri; "Temyiz merciince bir kararın bozulması ve mahkemenin bozma kararına uyması halinde, bozulan kararın bozma sebeplerinin şümulü dışında kalmış cihetlerinin kesinleşmiş sayılması, davaların uzamasını önlemek maksadıyla kabul edilmiş çok önemli bir usuli hükümdür. Bir cihetin bozma kararının şümulü dışında kalması da iki şekilde olabilir. Ya o cihet, açıkça bir temyiz sebebi olarak ileri sürülmüş fakat dairece itiraz reddedilmiştir; yahut da onu hedef tutan bir temyiz itirazı ileri sürülmemiş olmasına rağmen dosyanın temyiz dairesince incelendiği sırada dosyada bulunan yazılardan onun bir bozma sebebi sayılması mümkün bulunduğu halde o cihet dairece bozma sebebi sayılmamıştır. Her iki halde de o konunun bozma sebebi sayılmamış ve başka sebeplere dayanan bozma kararına mahkemece uyulmuş olması, taraflardan birisi lehine usulü bir müktesep hak meydana getirir… " şeklinde açıklanmıştır.
Somut olayda, Dairemizin 13/04/2016 tarih ve 2016/4012 E. 2016/10905 K. sayılı bozma ilamına ve öncesinde yine Dairemizin 22.04.2015 tarihli bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olmasına rağmen hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılması ve şikayete konu 22.04.2015 tarihli icra müdürlüğünün işlemine karşı şikayetin esası incelenmesi gerekirken, bozma ilamları gereği yerine getirilmeksizin, mahkemece, borçlu yönünden imza incelemesi yapılarak takibin borçlu yönünden iptaline karar verildiği görülmüştür.
1- Borçlunun icra takibinin kesinleşmesinden sonra takibe dayanak çekin iptali talebi yönünden yapılan incelemede;
Dairemizin 23.06.2014 tarih 2014/14117 Esas 2014/18133 Karar sayılı bozma ilamı gereğince, İİK. 168. madde gereğince borçlunun 5 günlük yasal süreden sonra icra mahkemesine şikayet yoluyla yaptığı başvurunun süresinde olmadığı hususunun kesinleşmiş olduğu görülmüş olup, davanın süreden reddine karar verilmesi gerekirken imza incelemesi yapılarak takibin davacı yönünden iptali yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
2- Borçlunun 22.04.2013 tarihli icra müdürlüğü işlemi ile borçlunun maaşına haciz konulmasına ilişkin işyerine yazı yazıldığı, mahkemece, bozma ilamlarına defaaten uyulmasına karar verilmiş olmasına rağmen şikayet konusu işleme ilişkin şikayetin esası hakkında herhangi bir karar verilmemiş olması isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.