MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı .................... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili tarafından dava dışı şirket lehine keşide edilen ve dava dışı şirket tarafından daha sonra iade edilen çekin müvekkili şirketin yetkilisinin evinden çalındığını belirterek, müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine ve çekin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar....... ve ....., yargılamaya katılmamıştır.
Davalı .................... vekili, müvekkilinin çeki ciro yoluyla aldığını ve iyiniyetli meşru hamil olduğunu, çek bedelinin icra takibinden sonra davacı tarafından ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, çekin davacı şirket yetkilisinin evinden çalındığı, davalılar ............ ve ................ hakkında açılan ceza davasındaki ifadelerinden ciroların gerçek olmadığı ve davalı .................... nin meşru hamil olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine ve çek bedelinin ödeme tarihinden itibaren faiziyle davalı ...................."nden tahsiline karar verilmiş, hüküm .................... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kambiyo senetlerinde, imzaların istiklali ilkesi geçerlidir. Çeke hangi sıfatla olursa olsun imza atarak sorumluluk altına giren her kişi diğer imza sahiplerinin sorumluluğundan ayrı ve bağımsız olarak borç altına girer. Bu husus, 6762 sayılı TTK"nın 589. maddesinde (6102 sayılı TTK"nın 677. md.) de açıkça ifade olunmuştur. Zincirleme ve birbirine bağlı, lehtardan hamile tam ve düzenli yani kesintisiz cirolar hak sahipliğine karine sayılır. Cirolar arasındaki zincirleme bağlılığın gözlenmesi sadece dış görünüm bakımından yapılır. Başka bir anlatımla, ciro silsilesinin (zincirinin) muntazam bir şekilde birbirini takip edip etmediğini incelerken dış görünüşü incelemek yeterli olup, cirantalardan birinin imzasının sahte olması veya temsilci sıfatıyla senedi imzalayan şahsın imza yetkisinden yoksun olması ciro zincirini etkilemez. Ayrıca imzaların istiklali prensibi gereğince ciro silsilesinde şekli bir eksiklik bulunmadığı sürece çeki elinde bulunduran hamilin iyiniyetli olduğu kabul edilir.
Somut olayda, davaya konu çekte davacı keşideci, dava dışı ....... lehtar ciranta, sırasıyla davalılar ............, ................ ve .................... ise ciranta olup ciro silsilesinde şeklen bozukluk yoktur. Yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda, keşideci olan davacı şirketin imza inkarı bulunmadığı ve hamil olan davalı ..................."nin kötüniyetli olduğu yönünde delil sunulmadığı da gözetilip dava konusu çekten dolayı davacının davalı hamil ..................."e karşı sorumlu olduğu dikkate alınmadan bu davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.