Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19851
Karar No: 2019/7858
Karar Tarihi: 25.06.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/19851 Esas 2019/7858 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/19851 E.  ,  2019/7858 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davalılar vekilleri taarafından talep edilmiş, davalı ...Ş. vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 19.6.2019 Çarşamba günü taraflardan gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, davacı ..."in sevk ve idaresindeki motosiklet ile 22/06/2013 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu kamyonetin çarpışması sonucu davacı ..."ın ağır yaralandığını, kazanın oluşumunda davalı sürücünün kusurlu olduğunu, davacı sürücü ..."ın kaza sebebiyle alınan rapora göre beden gücünde %25 kayıp oluştuğunu, ancak bu maluliyet oranının eksik olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK 107. maddesi uyarınca davacı ... için 5.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan dava tarihinden itibaren faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı ... yönünden manevi tazminat taleplerini sorumluluk kapsamı belli olduktan sonra açıklayacaklarını, davacı ..."ın eşi ve çocukları olan diğer davacılar için eş ve babalarının hastanede yaşadığı süreç ve öleceği endişesi yaşadıklarından dolayı ayrı ayrı 3.000,00 TL manevi tazminatın davalılar sürücü ve işletenden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar ... ve ... vekili, davacıların ibraname vermiş olduklarından tekrar dava açamayacaklarını, davalı sürücünün tam kusurlu olduğu iddiasını kabul etmediklerini, somut olayda aile bireyleri açısından psikolojik şok oluşturacak bir durumun söz konusu olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...Ş. vekili, davacıların daha önce maddi zararlarını tazmin ettiklerini beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine, davacı ... lehine; 77.157,32 TL maddi tazminatın davalılardan ... Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihinden itibaren, davalılar ... ve ... (...) yönünden kaza tarihinden itibaren (22/06/2013) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı ... lehine; 60.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden (22/06/2013) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... (...)"dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacılar ..., ..., ... ve ... lehine 3.000,00"er TL olmak üzere toplam 12.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden (22/06/2013) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... (...)"dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davanın dahili davalı ... yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ...Ş. vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ...Ş. vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacının, kaza sonucu çalışma gücünde oluşan azalma nedeniyle uğradığı zarar, geleceğe ilişkin olduğundan, davacının muhtemel yaşam süresinin usul ve uygulamaya uygun olarak belirlenmesi önem kazanmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu"na göre tespiti suretiyle hesaplama yapıldığı görülmektedir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1989/4-586 esas, 1990/199 sayılı kararı ve Dairemizin yerleşik içtihatları gereği, Population Masculine Et– Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak davacının muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi gerekirken, anılan biçimdeki tespite göre hesap yapan bilirkişi raporu, hükme esas almaya elverişli bir rapor değildir.
    Yine, anılan bilirkişi raporunda, davacının işlemiş döneme ilişkin tazminatının hesaplanmasında herhangi bir iskontoya tabi tutulmayan geliri üzerinden doğru biçimde hesaplama yapılmış olmasına rağmen; işleyecek (bilinmeyen) dönem tazminatının hesabında, hesaba esas gelirin belirlenmesi bakımından gelirin her yıl %10 oranında artırılması ve %10 oranında iskonto edilmesi suretiyle hesaplama yapılması gerekirken, yerleşik uygulamalara aykırı şekilde, artırım ve iskonto oranının %5 olarak kabulü de hatalı hesaplama niteliği taşımaktadır.
    Bu durumda mahkemece; davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin PMF 1931 Yaşam Tablosu"na göre belirlenmesi ve davacının davalılardan talep edebileceği tazminat miktarının yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda hesaplanması için ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    3-Davacılar vekili, dava dilekçesinde davacı ... yönünden yargılamanın son aşamasında sorumluluğun derecesi ve kapsamı kesin belli olduktan sonra açıklanacak manevi tazminat miktarının davalı sürücü ve işletenden tahsilini talep etmiş ve harç yatırarak manevi tazminat talep etmemiş, ıslah dilekçesi ile harcını yatırmak suretiyle 60.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü ve işletenden tahsilini talep etmiştir.
    Davacı vekilinin, dava dilekçesinde harçlandırarak manevi tazminat talep etmediği, sonrasında ıslah dilekçesi ile harcını yatırmak suretiyle manevi tazminat talebinde bulunduğu, talebin yeni bir dava mahiyetinde olduğu ve tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi gerekirken, davada başlangıçta talep edilmeyen manevi tazminat yönünden yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerledavalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... Sigorta A.Ş. ile ... ve ..."a geri verilmesine 25/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi