1. Hukuk Dairesi 2015/9952 E. , 2018/9384 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, miras bırakan babaları ...’in kayden maliki bulunduğu 165 ada 68 ve 175 ada 6 parsel sayılı taşınmazlarında aralarında bulunduğu bir kısım taşınmazlarını davalı oğlu ...’e satış suretiyle temlik ettiğini,yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, mirasbırakanın ,165 ada 68 ve 175 ada 6 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temliki işlemlerdeki gerçek iradesinin satış değil mirasçılardan mal kaçırma amaçlı bağış olduğu, dolayısıyla da bu taşınmazlarla ilgili davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğine değinilmek suretiyle bozulması üzerine mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda anılan 2 parça taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Gerçekten de; hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca; mirasbırakan tarafından 165 ada 68 ve 175 ada 6 parsel sayılı taşınmazların davalıya temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddine.
Ne var ki, hüküm (karar) taraflara yönelik olarak verilir. Davada taraf olmayan kimse veya kişi hakkında hüküm kurulamaz. (HUMK. 388, 389 md,HMK. 297. md. )
Öte yandan, hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. (HUMK. 74 md,HMK. 26. md. )
Somut olaya gelince; muris muvazaasına iddiasına dayalı eldeki davayı miras bırakan ..."in mirasçılarından ... haricindeki diğer mirasçıları ..., ... ve ... açmış olup; ... tarafından usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığı sabittir.
Diğer taraftan, mahkemece, davacılar vekilinin talebi üzerine adı geçen mirasçının davaya dahili davacı olarak kabulüne karar verilmiş ise de; Usul Hukukunda davaya dahil şeklinde bir müessese yer almayıp, bir kimseye dahili dava yolu ile taraf sıfatı verilemeyeceği açıktır.
Öyleyse, ..."in kendisi tarafından yöntemine uygun açılmış bir dava olmadığına göre;eldeki davada, davacı taraf sıfatı bulunmamakta olup; dolayısıyla, mahkemece, usulü dairesinde taraf sıfatı kazanmayan kişi lehinde hüküm kurulması yasal olmadığı gibi böyle bir durumda, usulünce davada yer almayan anılan kişi yönünden usuli kazanılmış hak doğduğundan da söz edilemeyeceği açıktır.
Kaldı ki, davacılar, dava dilekçelerinde açıkça davaya konu taşınmazların miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istediklerine göre; mahkemece, istekle bağlı kalınarak yalnızca davacılar ..., ... ve ..."nın miras payları oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken; talep aşılmak suretiyle ..."in miras payı oranında da tapu iptal ve tescile karar verilmesi doğru değildir.
Ayrıca, harç kamu düzeni ile ilgili ve temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardan olup; taşınmazların keşfen belirlenen değerinden davacıların payına karşılık gelen meblağ üzerinden nispi karar ve ilam harcının hüküm altına alınması gerekirken; karar da eksik harca hükmedilmesi de isabetsizdir.
Davalının açıklanan nedenlerle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.