Tebliğname No : 9 - 2014/202212
Mahkemesi : Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 11.07.2012
Numarası : 2011/552 - 2012/2230
Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TCK"nın 268. maddesinde tanımlanan suçun oluşması için, failin, işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmasının gerektiği, somut olayda; durumundan şüphelenilmesi üzerine görevli polis memurları tarafından kimliği sorulan sanığın hakkındaki yakalama kararının infazını engellemek amacıyla kardeşi S.. K.."ın kimlik bilgilerini vermekten ibaret eyleminin TCK"nın 206. maddesindeki "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sonuç ceza yönünden kazanılmış hakkı saklı tutulmak suretiyle hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 10.09.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY:
Suç tarihinde polis ekiplerini görünce kaçtığı için durumundan şüphelenilen ve kimliği sorulan sanığın önce kimliğinin yanında olmadığını ancak T.C. numarasını bildiğini beyan ederek abisine ait T.C. kimlik numarasını verdiği, GBT sorgulaması yapıldığında abisine ait arama kayıtlarının çıktığı ve yapılan araştırmada şahsın gerçek kimliğinin tespit edilerek GBT kaydına göre uyuşturucu kullanmak suçundan arandığının (UYAP kayıtlarına göre Bakırköy 2. Çocuk Mahkemesinin 07.03.2011 tarih ve 2010/356 Esas nolu ceza dava dosyasından) tespit edildiği olayda; Sayın çoğunluğun sanığın eyleminin TCK"nın 206. maddesindeki resmi belge düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturduğuna ilişkin görüşlerine eylemin Kabahatler Kanununun 40. maddesinde yer alan kimlik bildirmeme kabahatini oluşturduğu düşüncesiyle karşıyım.
Şöyle ki;
- TCK"nın 206. maddesindeki resmi belge düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu bir evrak da sahtecilik suçudur ve TCK"nın belgede sahtecilik suçunu düzenleyen 204-212. maddeleri arasında yer almaktadır. "TCK"nın 204 - 212. maddeleri arasında yer alan suçlardan bahsedilebilmesi için sahte olarak düzenlenmesi, başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi, kullanılması, bozulması, yok edilmesi veya gizlenmesi gereken bir belgenin bulunması zorunludur.(A.. G.., belgede sahtecilik suçları 3. baskı s.71) Somut olayda sahte olarak düzenlenen bir belge olmadığı gibi 13.03.2011 tarihli tutanak sahte belge olmayıp durum tespiti niteliğinde ve sanığın da gerçek kimliği ile imzaladığı bir tutanaktır.
İkinci olarak 206. maddesinin gerekçesinde yer aldığı gibi belge düzenlemeye yetkili memurun belge düzenlerken gerçeği araştırma yükümlülüğü varsa ve resmi belge memur tarafından yapılacak inceleme sonucu düzenlenmekte ise 206. maddedeki suç oluşmayacaktır. Olayımızda da ilgili tutanaktan memurun araştırma sonucu sanığın gerçek kimliğinin tespit edildiği açıkça anlaşılmaktadır.
- Sonuç olarak görevini yerine getirirken kendisine kimlik soran Polis memurlarına önce abisinin T.C. kimlik numarasını veren ve yapılan araştırmada gerçek kimliği tespit edilen sanığın eylemi "görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan" kişiyi cezalandıran Kabahatler Kanununun 40. maddesindeki kimliği bildirmeme kabahatini oluşturmaktadır. Yerel mahkeme hükmünün bu nedenle bozulması gerekmektedir.10.09.2014