1. Ceza Dairesi 2021/857 E. , 2021/1068 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, kişilerin huzur ve sukünunu bozma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükme ilişkin sanığın ve katılan sanığın temyiz talebinin incelenmesinde;
a) Katılan ..."ın yaralanmasına ilişkin Aliağa Devlet Hastanesinin olay tarihli raporunda "alın sağ tarafta vertikal seyirli 5 cm kesi" meydana geldiğinin de tespitine göre, katılanda oluşan yaralanmaya ilişkin Aliağa Devlet Hastanesi raporu ile sabit iz hususunda belirleme içermeyen Biga Devlet Hastanesi ortopedi uzmanınca düzenlenen raporunun hükme esas alınacak ölçüde yeterli olmaması ve her türlü tereddütlerin giderilmesi bakımından, katılanın tüm tedavi evrakları, geçici ve kesin raporları ile birlikte en yakın Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğüne gönderilerek, özellikle söz konusu yaralanmanın yüzde sabit ize neden olup olmadığı hususunu gösterir şekilde, 5237 sayılı TCK"nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre rapor alınarak sonucuna göre sanık ..."ın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Sanık hakkında düzenlenen iddianamede, TCK"nin 29/1.maddesinin de uygulanması istenmiş olduğu halde, maddenin uygulanmaması ihtimaline binaen CMK"nin 226.maddesi uyarınca sanığa ek savunma hakkı tanınması gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Sanık hakkında kurulan hükümde mağdurun soyadının ............... olarak yazılması,
d) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2) Katılan sanık ... hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan kurulan hükme dair temyiz isteminin incelenmesinde:
a) Kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma ya da aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerinin bir kez yapılmasının yeterli olmadığı, eylemlerin ısrarla tekrarlanması, süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükûnunu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.
İddianame ve tüm dosya kapsamına göre; sanık ile katılan ..."in suç tarihi öncesinde tanıştıkları, sanığın katılan ile telefon konuşmalarının, görüşmelerinin katılanın isteği ile gerçekleştiğini savunduğu ve buna dair birlikte çekildiği fotoğraflarına dosyaya sunduğu, katılanın ise sanığın kendisini çeşitli zamanlarda telefonla arayarak ve bulunduğu ile gelmek suretiyle rahatsız ettiğini, fotoğrafların montaj olduğunu iddia ettiği olayda, suç tarihi ve öncesinde sanık ve mağdur arasında görüşme kayıtlarının bulunup bulunmadığı tespit edilmeden, sanığın sunduğu görüntülerin montaj olduğu iddiası karşısında kriminal inceleme yaptırılması gerekip gerekmediği tartışılmadan, sanığın katılana yönelik hangi eylemlerinin, ısrarlı bir şekilde ve sırf katılanın huzur ve sükununu bozma kastıyla gerçekleştirdiği açıklanıp tartışılmadan yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
b) 28.06.2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesinde; “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, sanık hakkındaki hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.