4. Hukuk Dairesi 2021/2477 E. , 2021/2949 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kısmen kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacı vekilinin itirazının kabulü ile davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; kaza tarihi itibariyle trafik sigortası bulunmayan aracın davacının yolcu olarak bulunduğu motorsiklete çarpmasıyla oluşan kaza sonucunda yaralanan davacının malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.100,00 TL. tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 24.01.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle taleplerini 66.016,46 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; alacağın zamanaşımına uğradığını, geçici işgöremezlik zararının teminat dışı olduğunu da belirterek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kısmen kabulü ile 42.250,53 TL. işgücü kaybı tazminatının 26.06.2019 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine dair verilen karara davacı vekili ve davalı vekilinin itirazı üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından; davacı vekilinin itirazının kabulü ile UHH kararının kaldırılmasına ve davanın kabulü ile 66.016,46 TL. tazminatın 26.06.2019 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine; özellikle, karara esas kabul edilen maluliyet raporu, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmelik ve ekindeki cetvellere göre düzenlendiğinden, bu raporun benimsenmesinde bir usulsüzlük görülmemesine; kazaya karışan araçlardan birinde yolcu olarak bulunan ve kazanın oluşumunda kusuru bulunmayan davacıya karşı zarar sorumlularının müteselsilen sorumlu olduğu dikkate alındığında, tam kusur üzerinden tazminatın hesaplanmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı ... kaza tarihinde 15 yaşında olup, adli tıp uzmanı bilirkişi heyeti raporuyla kazadaki yaralanması nedeniyle iyileşme süresi 45 gün olarak saptanmış; hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda ise, 45 günlük süre için 996,12 TL. geçici işgöremezlik tazminatı hesaplanmış ve Hakem Heyeti"nce maddi tazminat içinde bu bedel de hüküm altına alınmıştır.
Davacının kaza tarihindeki yaşı itibariyle, kazanç getiren herhangi bir işte çalışması sözkonusu olamayacağı (bu konuda davacı tarafın bir iddiası ile sunduğu somut neden ve delil bulunmadığından) ve bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceğine göre; davacı çocuk için hesaplanan geçici işgöremezlik tazminatına hükmedilmemesi gerekirken, bilirkişi raporu denetlenmeyip eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalı taraf tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini savunmuş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, davacının hem ehliyetsiz sürücünün aracına bilerek binmesi nedeniyle (% 20 oranında) hem de motorsiklette yolculuk sırasında kask takmaması nedeniyle (% 20 oranında) olmak üzere iki sebepten ve iki kez müterafik kusur indirimi yapılarak belirlenen tazminata karar verilmiştir. UHH kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan itirazda ise, tazminattan iki kez müterafik kusur indirimi yapılmasının hatalı olduğu ileri sürülmüştür.
Davacının UHH kararına itirazında kullandığı ifadeler, müterafik kusur indiriminin yapılmasına değil de iki kez yapılmasına karşı çıkma biçiminde olduğundan, hesap raporundaki bedelden % 20 müterafik kusur indirimi yapılmasıyla belirlenecek tutara karar verilmesi gerekirken, davacının talebini de aşacak biçimde, müterafik kusur indiriminin tümden kaldırılması (indirim yapılmadan) ile karar verilmesi de doğru değildir.
4-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT"nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5"i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem kararının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi"ne GÖNDERİLMESİNE; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.