23. Hukuk Dairesi 2015/4936 E. , 2017/2812 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 15.12.2014 gün ve 2014/2729E., 2014/8152 K. sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl ve birleşen davada davacılar vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacılar vekili, müvekkillerinin müşterek malik oldukları taşınmaz üzerine bina yapımı için dava dışı ... İnş. Ziraat Tic. San. Ltd. Şti. ile 1995 yılında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, anılan şirketle yapılan 18.12.1996 tarihli düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat yapım ve satış vaadi sözleşmesinin ilk sözleşmedeki yükümlülüklerini davalı İmar İnş. ve Tic. Ltd. Şti"ne devrettiğini, sözleşmeye göre, arsa üzerine on daireli bir bina yapılacağını, beş dairenin müvekkiline, kalan beş dairenin ise yükleniciye ait olduğunu, son dairenin taahhüt edilen tüm şartların eksiksiz yerine getirilmesinden sonra yükleniciye devredilmesinin kararlaştırıldığını, 04.12.1996 tarihinde başlayan inşaat süresi 04.06.1998 tarihinde sona erdiği halde, inşaatın tamamlanıp, müvekkiline teslim edilmediğini, sözleşmeye göre geç teslim durumunda her ay için daire başına rayiç kira bedelinin iki katı ödeme yapılması gerektiğini, davalı yüklenicinin sözleşmede olmadığı halde binanın arsa sahiplerine ait kısmına "müdüriyet" adı altında bir bölüm yaparak kendisine düşen payı artırdığını, bunun müvekkillerinin onayı alınmadan sözleşmeye aykırı olarak yapıldığını, ayrıca binada eksiklikler bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla "Müdüriyet" adı altında yapılan bölüm ve eksik işler bedeli için 500,00 TL"nin, sözleşmeye göre inşaatın bitirilmesi gereken tarih olan 04.06.1998 tarihinden itibaren 5 adet bağımsız bölüm için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.800,00 TL rayiç kira bedelinin reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, asıl davaya konu 01.06.1999 - 03.11.2001 tarihleri arasındaki dönem ile inşaatın yapımı için gerekli vekaletnamelerin yükleniciye teslim edildiği belirtilen 25.07.2006 tarihinden birleşen dava tarihi arasındaki döneme yönelik gecikme tazminatının tahsili talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada, davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; 06.06.2012 havale tarihli ek rapora göre, 01.06.1999 tarihinden 03.11.2001 tarihine kadar geçen süre içerisinde davacıların isteyebilecekleri kira tazminatının 44.740,00 TL olduğunun hesaplandığı, dava kısmi olarak açıldığından, bozmadan sonra bakiye miktardan 42.800,00 TL için ... 18. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/94 Esasında dava açılıp ilgisi nedeniyle bu dosya ile birleştirildiği, davalı tarafın birleşen ek dava için zamanaşımı def"inde bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan BK"nın 126. maddesine göre, eser sözleşmelerinde yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi yerine getirmemesi halleri dışında 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulandığı, ağır kusurun sözkonusu olduğu hallerde 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulandığı, halen dava konusu inşaatla ilgili olarak kullanma izninin alınmadığı, 05.10.2006 tarihinde yapılan keşifte tespit edildiği üzere ortak alanlarda bir takım eksikliklerin bulunduğu, davacılara usulüne uygun bir teslim yapılmadığı, sözleşme hükümlerinin uygulamasının devam ettiği, bu nedenle zamanaşımı süresinin işlemeye başlamasının sözkonusu olmadığı, sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmemesinden dolayı tazminat hakkının doğmasının ayrı, zamanaşımı süresinin işlemeye başlamasının ayrı değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen karar Dairemiz"in 15.12.2014 gün ve 2014/2729E., 2014/8152 K. sayılı ilamı ile birleşen dava tarihi itibariyle 01.06.1999-03.11.2001 dönemi için, asıl davada saklı tutulan kısma yönelik davanın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddi gerektiği, ayrıca birleşen davada 19.06.2006 tarihinden ek davanın açıldığı 23.02.2011 tarihine kadar olan döneme ilişkin alacağın tahsili talep edilmiş olmasına rağmen bu konuda bir karar verilmediği belirtilerek bozulmasına karar verilmiştir.
Bu kez, davacılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 7,80 TL harç ve takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 23.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.