14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8262 Karar No: 2018/7318 Karar Tarihi: 05.11.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/8262 Esas 2018/7318 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine davalılar aleyhine dava açmıştır. Davacılar, müvekkillerinin murisi ile davalılar arasında yapılan satış vaadi sözleşmesine dayanarak davada bulunmuşlardır. Davalılar dava sürecinde savunma yapmamışlardır. Mahkeme, davacıların taleplerini kısmen kabul etmiştir. Ancak davalılar arasından bazı kişilerin öldüğü ve mirasçılarının tespit edilmesinin gerektiği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, davalılarının mirasçılarına dava dilekçesi usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek savunma ve delilleri toplandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir. Karar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca hukuki dinlenme hakkını ihlal ettiği için bozulmuştur. Kanun madde açıklamaları: 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi, Hukuki dinlenme hakkını düzenler.
14. Hukuk Dairesi 2016/8262 E. , 2018/7318 K.
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.01.1998 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.09.1999 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ile ..."nin mirasçısı olduğunu söyleyen ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ... ile davalılar arasında noterde yapılan 18.06.1987 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalıların 1307 ada 2 parsel, 1306 ada 1 parsel ile 1305 ada 21 parsel sayılı taşınmazlarda kendi adlarına kayıtlı hisselerinin tamamını müvekkiline satmayı vaad ettiğini, satış bedelinin ödenmiş olduğunu ancak davalıların tapuyu devretmediğini ileri sürerek davalılar adına kayıtlı hisselerin iptaliyle müvekkili adına tescili isteğinde bulunmuştur. Davalılar davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalılar ... ile ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ... ile ... mirasçısı olduğunu söyleyen ... vekili temyiz etmiştir. Temyiz dilekçesine ekli ... 6. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 17.06.2015 tarih 2015/179 Esas 2015/643 Karar sayılı ilamına göre ..."in 09.07.1986 tarihinde öldüğü, mirasçılarının ... ile ... olduğu, ... 8. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 19.11.2015 tarih 2015/848 Esas 2015/924 Karar sayılı ilamına göre ..."nin 16.12.1977 tarihinde öldüğü, mirasçılarının ... ile Angeliki Kayris olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda her ne kadar hüküm ilanen tebliğ edilerek 08.11.1999 tarihinde kesinleştirilmiş ise de davalılar ... ile ... dava açılmadan önce ölmüş olduğu anlaşıldığından ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/40 Esas, 1999/432 Karar sayılı ilamındaki 08.11.1999 tarihli kesinleşme şerhinin kaldırılmasına ve davada taraf olarak yer almasa da ..."in davalılar ... ile ..."nin mirasçısı olduğunun anlaşılmasına göre kararı temyizde hukuki yararı bulunmakla temyiz incelemesine geçildi. Somut olayda, davalılar adına gönderilen tebligat muhataba tebliğ edilmeden iade edilmiş, mahkemece yapılan zabıta araştırmasında davalıyı bilen ve tanıyan olmadığından bahisle ilanen tebligat yapılarak yargılamaya devam edilip karar verilmiş ve hüküm de ilanen tebliğ edilerek kesinleştirilmiş ise de davalılar ... ile ... dava açılmadan önce ölmüş olduğundan taraf teşkilinin sağlandığı ve kararın kesinleştiği kabul edilemez. Bu durumda mahkemece, ölü ... ile ..."nin mirasçılarına dava dilekçesi usulune uygun şekilde tebliğ edilerek savunma ve delilleri toplandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmaksızın ve 6100 sayılı HMK"nin 27. maddesi uyarınca hukuki dinlenme hakkı ihlal edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.