Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/17964 Esas 2018/4188 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17964
Karar No: 2018/4188
Karar Tarihi: 18.04.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/17964 Esas 2018/4188 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/17964 E.  ,  2018/4188 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı ile 30.06.2013 tarihinde evlendiklerini, boşanma davası açıldığını ve derdest olduğunu, kendisine ait ziynet eşyalarının davalının dava dışı anne ve babasının alarak kasaya koyduklarını ve onların onayı ile kullanabildiğini, iş bu ziynetlerin davalı tarafta kaldığını ileri sürerek aynen iadesine, bu mümkün olmadığı taktirde dava tarihindeki değerinin yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların ve düğünde takılanlara ilişkin beyan ve iddialarının doğru olmadığını, altınlar konusunda gerçekleri saptırdığını ve abartılı beyanda bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatı ile yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-) 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabındaki üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK’nun 118-395 mad.) kaynaklanan bütün davalara aile mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden nazara alınması gerekir.
    Somut olayda; dava, kişisel malların iadesi istemine ilişkindir. Kişisel eşyaların iadesine ilişkin davaların Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce veya sonra açılmasına bakılmaksızın Aile Mahkemesinde görülmesi zorunludur.
    Bu nedenle bağımsız Aile Mahkemesi bulunan yerlerde bağımsız Aile Mahkemesinde, Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanması gerekir. (Yargıtay HGK."nun 16.11.2005 tarih ve 2005/2-673 E. 2005/617 K.) Asliye Hukuk Mahkemesi bir davaya hangi sıfatla bakacaksa bunu ara karar ile belirler. Uygulamada bu yönde gelişmiştir (Y. HGK 30.05.2012 T. 2011/13-794 E. 2012/329 K; Y.HGK. 21.09.2011 T. 2011/9-483 E. 2011/554 K.).
    Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunun 226. maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi icap eder. Söz konusu maddenin Türk Medeni Kanununun 2.kitabında yer almakta ve Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Mahkemece yargılamaya hangi sıfatla bakacaksa, bunu ara karar ile belirleyerek yargılamaya devam etmek yerine bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilip sonuçlandırılması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    2-) Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.