Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17506
Karar No: 2019/7853
Karar Tarihi: 25.06.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/17506 Esas 2019/7853 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/17506 E.  ,  2019/7853 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı vekili ve davalılar ..., ... vekillerince temyiz edilmiş, davalılar ... ve ... vekillerince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 25.06.2019 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu taşınmazı 30.10.2014 tarihinde davalı borçlu ..."e sattığı halde bedelini tahsil edemediğini hakkında takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun bu taşınmazı 04.11.2014 tarihinde davalı ..."ya onun da 26.05.2015 tarihinde davalı ..."e sattığını belirterek, bu tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin borçluyu tanımadığını. Satışın borcun doğmundan önce olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin taşınmazı emlakçı vasıtası ile satın aldığını belirtmiştir.
    Davalı borçlu. Duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece, davalılardan ... ve ..."in davalı borçlu ..."i tanıdıkları, mali durumu hakkında bilgi sahibi oldukları, borçlunun alacaklarını zarara uğratma kastı içerisinde olduğunu bildikleri, dava konusu taşınmazların satış işlemlerinin, satış tarihleri ve bedelleri göz önüne alındığında muvazaalı olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemin ilişkindir.
    1-Davanın kabulüne dair hüküm davalı ... vekili tarafından da temyiz edilmiş ancak temyiz harcı ve posta giderlerinin yatırılmadığından bahisle anılan davalı vekiline 01.09.2016 tarihli muhtıra 05.09.2016 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen temyiz harcı ve masrafı yatırılmadığından davalı ..."nın temyiz dilekçesinin HUMK"nun 432 ve 434 son fıkrası gereğince temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
    2-İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
    İİK’nın 283/II. maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir.
    Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.
    Somut olayda, dava koşulları yönünden incelendiğinde, borcun 30.10.2014 tarihli arsa satışından doğduğu ve takibin kesinleştiği, tasarrufun borcun doğmundan sonra 04.11.2014 tarihinde gerçekleştiği, 20.03.2015 tarihli haciz tutanaklarının İİK"nun 105. maddesi anlamında aciz belgesi niteliğinde olduğu sabittir.
    Davalı ... dördüncü kişi olup yaptığı tasarrufun ancak kötü niyetinin ispatlanması halinde iptali gerekir. Davacı davalı ..."in kötü niyetli olduğuna dair somut deliller ileri sürememiş sadece duyuya dayalı tanık anlatımlarına dayanmıştır. Davalı üçüncü kişinin temyiz itirazları red edildiği ve onun yönünden hüküm kesinleşmiş olduğundan İİK"nun 283/I. maddesi gereğince davalı ..."nın taşınmazı elinden çıkardığı tarihteki bedeli kadar alacak ve ferilerini geçmeyecek kadar tazminatla sorumlu tutulması gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    3-Kabule göre, iptali istenilen tek taşınmaza ilişkin tasarruf olduğundan davacı üçüncü kişi ve dördüncü kişi yönünden tek vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunamadığından davacı vekilinin temyiz itirazının reddi gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."nın temyiz dilekçesinin REDDİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."a geri verilmesine 25/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi