18. Ceza Dairesi 2017/5321 E. , 2019/12434 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, 2911 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanıklar ..., ..., ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve 2911 sayılı kanuna muhalefet, sanıklar ......, ..., ....,....,...,...,...., ve ... hakkında 2911 sayılı kanuna muhalefet suçlarından verilen beraat kararlarının temyizinin incelenmesinde;
Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar yararına, CMK"nın 324/1, 327/2 ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/5. maddeleri uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıkların müdafiilerinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasına “beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar yararına, CMK"nın 324/1, 327/2 ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/5. maddeleri uyarınca, 1.500 TL maktu vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanıklara ayrı ayrı verilmesine” ibaresinin eklenmesi biçiminde HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizinin incelenmesinde ise; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanıkların, suç tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın kürtaj meselesi ile ilgili açıklamalarını protesto etmek amacıyla yaklaşık 60 kişilik bir grupla yürüyüş yaparken güvenlik gerekçesiyle Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanlığı önüne yürümelerine izin vermeyen ve bu nedenle önlerinde barikat kuran müşteki polis memurlarına yönelik ellerinde bulunan pankart ve dövizlerle saldırmaları şeklinde gerçekleşen olayda dosya içerisinde yer alan CD’deki görüntülerin incelenmesinde müştekilere yönelik cebir eylemini hangi sanığın ne şekilde gerçekleştirdiğinin kesin olarak tespit edilememesi karşısında; sanıkların mukayeseye elverişli fotoğraflarının dosya içerisinde bulunan fotoğraflar ve kamera görüntüleri ile birlikte ADLİ TIP, TÜBİTAK veya TRT gibi uzman kuruluşlardan birisine gönderilip fotoğraf ve görüntü analizleri yaptırılarak, görüntülerdeki şahısların sanıklar olup olmadığı ile gerçekleştirdikleri eylemlerinin kuşkuya yer vermeyecek biçimde kesin olarak belirlenmesi ve bireyselleştirilmesinden sonra sonucuna göre hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanıkların eylemlerinin saldırıda kullanmaya elverişli silahtan sayılan döviz ve pankartlarla, birden fazla kişi ile birlikte ve birden fazla görevliye karşı işlediklerinin kabul edilmesine karşın, sanıklar hakkında TCK"nın 265/3., 4. ve 43/2. maddelerinin uygulanmaması,
Sanıklar hakkında, TCK"nın 62. maddesinde öngörülen "failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri" gibi hususlar değerlendirilmeden “Yargılama süresinde sanıklar lehine takdiri indirim nedeni olabilecek bir hususun tespit edilmediği ve bu yönde bir eğilimin oluşmadığı” biçimindeki kanuni olmayan gerekçe ile takdiri indirimin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve .... müdafiilerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.