11. Hukuk Dairesi 2017/592 E. , 2018/6066 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... . Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03/10/2016 tarih ve 2014/1087-2016/486 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacıya ait nüfus bilgileri kullanılmak suretiyle davalı bankadan çek karnesi alınarak piyasanın dolandırıldığını, müvekkilinin karşılıksız çek keşide etme suçu nedeniyle sabıka kaydının oluştuğunu ileri sürerek şimdilik 1.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat istemini 150.000,00 TL"ye çıkarmıştır.
Davalı vekili, davacının tedbirli davranmadığını, davalının kusuru bulunmadığını
savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak tüm dosya kapsamına göre; davalı bankanın ekonomik durum, ikamet ve kimlik belgeleri gibi yasanın öngördüğü belgeleri araştırıp incelemeden çek hesabı açıp çek karnesi vermekte özensiz davrandığı, davacının kimlik bilgileri kullanılarak düzenlenen sahte belgelerle, davalı bankadan çek karnesi alınarak gerçekleştirilen dolandırıcılık olaylarından dolayı ceza mahkemelerinde 15 kez yargılandığı, bu süreçte 5.722,34 TL zarara uğradığı, davacının sabıka nedeniyle çalışamadığı aylara isabet eden aylık ücretleri toplamı 28.996,80 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 1.000,00 TL üzerinden kısmen açılıp faiz talep olunmamakla takdiren 27.996,80 TL bakiye meblağın 28.05.2008 ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile toplamda 28.996,80 TL’nin davalı bankadan tahsiline, manevi tazminat açısından bozma ilamıyla kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temiz etmiştir.
Dava, sahte nüfus cüzdanı ile çek karnesi verilmesi nedeniyle çek karnesi hesap sahibi görünen kişinin uğradığı zararın davalı bankadan tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda SGK kayıtlarına göre 2003, 2004, 2005 ve 2006 yıllarındaki davacının çalışmadığı toplam 44 aylık dönem üzerinden hesaplanan 28.996,80 TL gelir kaybının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ancak, mahkemece verilen
04/06/2012 tarihli karar, Dairemizin 2012/14927 Esas ve 2013/12813 Karar sayılı kararı ile davacının belirtilen dönemlerde sabıka kaydı nedeniyle işten çıkarıldığını ve bu nedenle çalışamadığını ispatlaması gerektiği, davacının sabıkasının bulunduğu bu dönemlerde çalışmış olduğu hususu ile sabıka kaydının ilk oluştuğu tarih üzerinde durulmadığı, davacının talebi doğrultusunda çalışmak için başvuru yaptığı işyerlerine iş başvurusunun sabıka kaydı nedeniyle uygun görülmediği ve davacının SGK kayıtlarında görünen kısa süreli çalıştığı işyerlerinden ne sebeple işten çıkarıldığının araştırılması, davacının ne kadar süre işsiz kaldığı, sonradan yeni bir işe hangi tarihte girdiği, sabıka kaydının oluşma tarihi ile davacının sabıka kaydına rağmen sürekli işe girip çıktığı hususlarının birlikte değerlendirilerek, davalının çek karnesi düzenlemesi eylemi nedeniyle davacının ne kadar süre işsiz kaldığının tespit edilerek davacının bu şekilde oluşan maddi zararına hükmedilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyulduğu halde, bozma kararının gerekleri yerine getirilmediği gibi anılan hususların gerekçeli kararda tartışılmadığı da anlaşılmakla mahkemece bozma ilamında belirtilen eksikliklerin tamamlanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma neticesinde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 08/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.