19. Hukuk Dairesi 2015/13537 E. , 2016/3569 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkilleri aleyhine davalı banka tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili ..."ın davalı bankadan 2009 yılında çiftçi kredisi kullandığını, 9.500,00 TL para çektiğini ve kredinin karşılığını 08.03.2010 tarihli dekont ile davalı bankaya 13.890,00 TL olarak ödediğini, bunun dışında davalı bankadan herhangi bir kredi alınmadığını, takibe konu bono ve davalı bankadaki belgelerdeki imzaların da müvekkillerine ait olmadığını ileri sürerek, müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitine ve %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacılardan ... arasında 06.05.2009 tarihli 20.000,00 TL limitle genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davacılarında kefil olduğunu, davacı ..."ın genel kredi sözleşmesi kapsamında krediler kullandığını, kullanılan krediler ile ilgili bir kısım ödemeler yapıldığını, ancak ödenmeyen kredi borcu için ise hesabın kat edildiğini ve davacılar tarafından bono verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda, davacılardan ..."ın davalı bankadan 06.05.2009 tarihinde 20.000,00 TL nakdi kredi kullandığı, kredi sözleşmesinde diğer davacıların da müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak 20.000,00 TL limitlerde ayrı ayrı imzalarının bulunduğu, ayrıca 06.05.2009 tanzim, 24.09.2012 vade tarihli ve 16.500,00 TL bedelli borçlusu davacılardan ..., diğer davacılarında kefil oldukları bononun imzalanarak teminat senedi olarak bankaya verildiği, kredi sözleşmesine istinaden davalı banka tarafından ... adına krediler kullandırıldığı, bu sözleşmeye göre kredinin ödenmemesi halinde bononun takibe konacağının kararlaştırıldığı ve ödenmeyen kredi alacağı için 16.200,00 TL asıl alacak ve faiz üzerinden davacılar hakkında takip yapıldığı, davacı ..."ın kredi kullanırken ve öncesinde gözünün görmediğini ileri sürdüğü ancak, bu durumuyla ilgili dosyaya iddiasını kanıtlayan delil ibraz etmediği, bono altındaki imzaların davacılara ait olduğu ve davalı bankaya da ödenmeyen takip tarihi itibariyle 14.800,00 TL ana para ve faiz borcu bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine ve davalı lehine %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bent dışındaki yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, icra takibine konu kambiyo senedi nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, davacıların bankaya takip tarihinde 14.846,29 TL borçlarının olduğu tespit edilmiştir. İcra takip dosyasında davalı tarafından talep edilen alacak toplamı ise 16.249,71 TL"dir. Bu durumda mahkemece 1.403,42TL"den dolayı borçlu olunmadığının tespitine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi ve ayrıca 2004 sayılı İİK"nın 72/4.maddesi uyarınca kötü niyet tazminatına hükmedilmesi için ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiğinden, mahkemece bu konuda herhangi bir tedbir kararı verilmediğine göre, davalı tazminat isteminin de reddine karar verilmesi gerekirken, %20 oranında davalı lehine tazminata karar verilmesi de doğru olmamış, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.