19. Hukuk Dairesi 2015/13616 E. , 2016/3568 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ............... arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının da bu sözleşmeyi kefil olarak imzaladığını, kullanılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, ödeme yapılmaması üzerine ise toplam 6.687,09 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalının borcun tamamına itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, davalının takibe itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin tacir olmadığı için mahkemenin görevsiz olduğunu, ayrıca kefilin sorumlu olduğu miktarın, kefalet tarihinin ve müteselsil kefalete ilişkin ibarenin kendi el yazısıyla yazılması gerektiğini, takibe konu sözleşmede bu hususlar bulunmadığından müvekkilinin kefaletinin geçersiz olduğunu, ayrıca bankanın talep ettiği miktarın fazla olduğunu savunarak, davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, 24.10.2007 tarihli genel kredi sözleşmesinde davalı kefilin, kefil olduğu miktarın 50.000 USD olarak belirlendiği, sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK hükümleri gereğince kefaletin geçerli olduğu, dava dışı asıl borçlu şirketin borç miktarının takip tarihi itibariyle toplam 6.068,42 TL olduğu ve davalı kefilin kefalet limitinin altında kaldığı, bu nedenle davalının tüm borçtan sorumlu olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede davacı bankaya iade edilmeyen çek yaprakları nedeniyle bankanın yasal yükümlülük tutarının depo edilmesine dair yetki veren bir düzenleme bulunmadığından depo talebine ilişkin kısım yönünden davacı bankanın talebinin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne icra takibinin 5.326,91 TL asıl alacak, 75,32 TL işlemiş akdi faiz, 183,46 TL işlemiş temerrüt faizi, 9,27 TL BSMW, 473,46 TL noter masrafı olmak üzere toplam 6.068,42 TL üzerinden devamına ve davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İcra takibinde gayri nakdi alacak yönünden de depo talebi bulunduğu halde hüküm kısmında bu alacak yönünden hüküm kurulmamış, mahkeme kararının gerekçesi ile hüküm kısmı arasında çelişki oluşturulmuştur. Bu durumda hüküm 6100 sayılı HMK"nun 298/2. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 01/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.