Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/13585 Esas 2016/3567 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13585
Karar No: 2016/3567
Karar Tarihi: 01.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/13585 Esas 2016/3567 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, müvekkilinin aracında meydana gelen hırsızlık sonrası çalınan çeklerden birinde müvekkilinin keşideci imzasının olmadığını ve borçlu olmadığını iddia ederek tespit davası açmıştır. Mahkeme, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere çekteki imzanın davacıya ait olmadığını kabul ederek davanın kabulüne karar vermiştir. Davalı temlik alan vekili, bu kararı temyiz etmiştir, ancak Yargıtay, delillerin takdirinde bir isabetsizlik olmadığına ve usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına karar vermiştir.
Kanun maddeleri: Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu (6098 sayılı Kanun), Türk Ticaret Kanunu (6102 sayılı Kanun), Türk Borçlar Kanunu (6098 sayılı Kanun).
19. Hukuk Dairesi         2015/13585 E.  ,  2016/3567 K.
"İçtihat Metni"


Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : ... Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/03/2015
NUMARASI : 2014/471-2015/160



Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı temlik alan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkiline ait araçta 06.08.2011 tarihinde yapılan hırsızlık sonucu boş, on adet çek yaprağının çalındığını, takibe konu çekin de çalınan çekler arasında bulunduğunu, çekte bulunan keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takibe konu çekin TTK"nun aradığı unsurları taşıdığını ve ciro silsilesinde herhangi bir kopukluğun bulunmadığını, bu nedenle müvekkili bankanın yetkili ve meşru hamil olduğunu, çekin iktisabı sırasında müvekkili bankanın kötü niyetli veya ağır bir kusurlu olmasının mümkün olmadığını, yapılan takibin kanuni şartlara uygun olarak yapıldığını, çekteki imzanın sahteliğinin iddia edilmesinin müvekkilinin kötü niyetli olduğunu göstermediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davaya ve takibe konu çekteki keşideci imzasının davacıya ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı temlik alan vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı temlik alan vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 01.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.