11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/1182 Karar No: 2018/6380 Karar Tarihi: 09.07.2018
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/1182 Esas 2018/6380 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen özel belgede sahtecilik suçuyla ilgili olarak sanık hakkında beraat kararı verilmiştir. Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları mahkeme tarafından kabul edilmemiştir çünkü deliller beraat kararının doğru olduğunu göstermiştir. Ancak, kanunen suç olduğu belirtilen Elektronik Haberleşme Kanunu'nun ilgili maddeleri göz önünde bulundurulmadığı için beraat kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri, kişinin bilgisi ve rızası dışında abonelik veya elektronik cihazların kaydının yapılması ve evrakta değişiklik yapılmasının yasaklanmasını içermektedir.
11. Ceza Dairesi 2016/1182 E. , 2018/6380 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat
I-)Sanık ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat kararına yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanık ...’nun suça konu abonelik sözleşmelerinin ... isimli bayi tarafından yapıldığını savunması, suça konu abonelik sözleşmelerinde satışı yapan yer olarak ... isimli iş yerinin, aktivasyon yapan iş yeri olarak ise ... ...’un gözükmesi, ...’nun yetkilisi olan sanık ...’nun da mahkeme huzurunda alınan ifadesinde sözleşmelerin alt bayiler tarafından düzenlenerek kendilerine gönderildiğini savunması karşısında tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, II-)Sanık ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat kararına yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; 1-)Sanığın katılan ... adına 10 adet abonelik sözleşmesini sahte olarak düzenleyip üst bayi olan ...’na göndermek suretiyle üzerine atılı özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia olunduğu somut olayda; sanığın mahkeme huzurunda yapmış olduğu savunmasında, Geliboludaki ana bayinin şubesi olduklarını, Çanakkale’deki tali bayilere hat dağıttıklarını, onlarında sözleşmeyi yapıp kendilerine gönderdiklerini, kendilerinin huzurunda yapılan herhangi bir sözleşme olmadığını, sözleşmelerin tali bayilerce düzenlenip kendilerine geldiğini beyan etmesine rağmen sözleşmelerin düzenlendiği tali bayiye yönelik herhangi bir bilgi vermemiş olması, suça konu abonelik sözleşmelerinin satışının yapıldığı yerin ... isimli iş yeri olarak sözleşmelere yazılmış olması ve üst bayi olan ... Telekom’un yetkilisi ...’nun bu sözleşmelerin ... isimli bayi tarafından yapıldığını beyan etmesi, sözleşmelerdeki imzaların katılana ait olmadığının tespit edilmiş olması ve sahte hat sonucu menfaatin sözleşmeleri düzenleyen şirket sahibine ait olduğu da dikkate alındığında suçun sübuta erdiği gözetilmeden yazılı şekilde beraat kararı verilmiş olması, yasaya aykırı 2-)Hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sanığa ön ödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 09.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.