13. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/8137 Karar No: 2020/5203 Karar Tarihi: 25.06.2020
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/8137 Esas 2020/5203 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2017/8137 E. , 2020/5203 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, müvekkil kurumdan kendisine aylık bağlanan ..."nin 26.12.1990 tarihinde ölmüş olmasına rağmen davalı banka tarafından aralarındaki protokolün 4.7 maddesine aykırı olarak diğer borçlu ..."na ödeme yapıldığını, bu kapsamda ... 11.İcra Müdürlüğü"nün 2008/4444 sayılı dosyasında başlattığı takibe davalı tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı banka vekili ve davaya dahil edilen ... davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile takibe vaki itirazın 33.183,56 TL"lik kısmı yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dava, kurum zararının tahsili isteğine ilişkin olup, mahkece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1 maddesinde hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır. Sözü edilen yasa maddesi uyarınca, mahkemenin talepten başka bir şeye karar vermesi mümkün bulunmamaktadır. Bu kapsamda dosya ele alındığında, icra takip dosyasında 14.303,81 TL asıl alacağın yanı sıra 14.850,28 TL işlemiş faiz alacağı istenildiği halde, mahkemece, işlemiş faiz alacağı yönünden talep miktarı aşılarak 19.324,88 TL"ye hükmedilmiştir. Diğer yandan, aleyhine hüküm kurulan davalı bankanın da yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği halde, davalı banka hakkında bu yönde bir hüküm tesis edilmemiş olması isabetsizdir. Hal böyle olunca, mahkemece anılan hususlar gözardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulması gerekmiştir. 2-Bozma nedenine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.