1. Hukuk Dairesi 2016/11104 E. , 2018/9367 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davacı ...’in açmış olduğu davaların kabulüne, davacı ...’nın açtığı davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar, davacı ... ve davalı ... müdürlüğü vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Asıl ve birleştirilen 2010/763 Esas ile 2011/574 Esas sayılı davalar tapu kaydında düzeltim; 2010/364 Esas sayılı dava ise tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir.
Davacı ..., asıl davada çekişme konusu 1239 ada 60 parsel sayılı taşınmazın miras bırakanı ...’dan intikal ettiğini, taşınmazda 2/6 pay ile hak sahibi olmasına rağmen kadastro çalışmaları sırasında taşınmazda payının gerçekte var olmayan ... kızları ... ve ... adına tespit ve tescil edildiğini, miras bırakanın bu isimlerde mirasçısı olmadığını ileri sürerek tapu kaydının düzeltilmesini istemiş, birleştirilen davasında ise anılan kişiler adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davacı ..., birleştirilen davalarında çekişme konusu 1239 ada 60 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanı ...’a ait iken 2/3 payını eşine 1/3 payını da kendisine devrettiğini ancak kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın sehven 1/6 payının ... kızı ... 1/6 payının da ... kızı ... adına tescil edildiğini miras bırakanın bu isimlerde mirasçısı olmadığını ve çekişme konusu 2/6 payın kendisine ait olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesini istemiştir.
Davalı ... müdürlüğü, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davacı ... yönünden ise iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden, çekişme konusu 1239 ada 60 parsel sayılı taşınmazın 06/07/1973 tarihinde yapılan kadastro tespitinin 18/01/1974 tarihinde kesinleştiği, buna göre taşınmazın vergi kaydına istinaden elli yılı aşkın zamandır ... zilyetliğinde iken bu yerini haricen altı hisse itibariyle 4/6 pay ... oğlu ...’a, 1/6 pay ... kızı ...’a, 1/6 pay ... kızı ...’a ait olacak şekilde verdiğini ve taşınmazla ilgisini kestiğini, tescilden sonra ...’ın ölümü ile payının mirasçılarına intikal ettiği, iptali ve düzeltimi istenen payların ise ... kızı ... ve ... kızı ... adına oldukları, taşınmazın yargılama sırasında imar uygulamasına tabi tutularak birden fazla parsele ifraz gördüğü anlaşılmaktadır.
Tapu kaydında paylı malik olarak görünen ve birleştirilen 2010/364 Esas sayılı dosyada davalı olarak gösterilen ... kızı ... ve ... kızı ...’ın kimlikleri tespit edilemediğinden bu kişilerin davada temsil edilmeleri için öncelikle kayyım tayin edilmesi için tarafına yetki ve süre verilmesi, kayyım atanması ile taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Öte yandan; davacı ..., asıl dava ve birleştirilen 2010/364 Esas sayılı davaları; davacı ... kızı ... ise, birleştirilen 2010/763 Esas ve 2011/574 Esas sayılı davaları açmışlardır. Bilindiği üzere; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2 fıkrası uyarınca davalar birleştirilse dahi müstakil dava olma özelliklerini kaybetmezler. Her dava için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gibi HMK 297.maddesi gereğince her bir istem yönünden de ayrı ayrı karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Kabule göre de, tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı gözardı edilerek yargılama giderlerinin davalı idare üzerinde bırakılması ve aleyhe vekalet ücretine hükmolunması doğru olmadığı gibi; çekişme konusu taşınmazlardaki ... kızı ...’ın payını da kapsayacak şekilde hüküm tesisi de isabetsizdir.
Davalı ... müdürlüğü ve davacı ...’nın bu yönlere değinen ve yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulüne, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri çevirmesine, 19/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.