13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/11371 Karar No: 2018/281 Karar Tarihi: 09.01.2018
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/11371 Esas 2018/281 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık marketten çikolata ve bal çalarak bedelini ödemeden kaçmış, market görevlisi durumu polise bildirmiş ve emniyet görevlileri tarafından sanık takibe alınarak yakalanmıştır. Mahkeme suçun tamamlanmış olmasına rağmen teşebbüs derecesinde kaldığı gerekçesiyle sanığı mahkum etmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, TCK'nin 145. maddesi gereği suçun tamamlandığı, sanığın bu maddeye göre cezalandırılması gerektiği belirtilmiştir. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin kısmi iptal kararı nedeniyle TCK'nın 53. maddesinin uygulanması hükümsüz sayılmıştır. Bu nedenle hüküm BOZULMUŞ ve sanığın temyiz talepleri yerinde görülmüştür. Hüküm fıkrasından \"TCK'nın 53. maddesinin uygulanması\" bölümü çıkarılarak diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hüküm DÜZELTİLEREK ONANMIŞTIR. Bu karara göre, sanık çaldığı eşyaların bedelini ödemeden marketten kaçmıştır ve suç tamamlanmıştır. Ancak, TCK'nın 53. maddesindeki seçme ve seçilme ehliyeti ile ilgili hüküm Anayasa Mahkemesi kararı sonrası uygulanamamaktadır. TCK'nın 145. maddesi paramparça eşya hırsızlığı suçunu düzenlemekte ve suçun tamamlandığı durumlarda uygulanm
13. Ceza Dairesi 2016/11371 E. , 2018/281 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Olay günü markete giden sanığın bu yerden almış olduğu 66.79 TL değerinde bal ve çikolataları bedelini ödemeden marketin dışına çıkardığı market görevlisi ..."in polise haber vermesi üzerine emniyet görevlileri tarafından kesintisiz takip olmaksızın yakalandığının anlaşıldığı olayda, suçun tamamlanmış olmasına rağmen teşebbüs derecesinde kaldığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış olup çalınan eşyaların değeri az olmadığı halde TCK"nın 145. maddesinin uygulanması gerektiği yönündeki bozma isteyen tebliğnamenin görüşüne iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden “b” bendinin çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/01/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.