14. Hukuk Dairesi 2016/8202 E. , 2018/7300 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.11.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil olmazsa menfi tespit ve alacak, karşı dava 26.12.2005 günlü dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl dava ile karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen 31.03.2015 günlü hüküm ile 28.08.2015 tarihli ek kararın Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı-karşı davalı vekili; müvekkilinin davalıya ait 390 parsel sayılı taşınmazı 6.500,00TL bedelle satın aldığını, tarafların bu alım satıma ilişkin 05/05/2003 tarihinde tarla alım-satım mukavelesi yaptıklarını, sözleşmeye göre satış bedelinin 3.000,00TL"lik kısmının 30/08/2003 tarihinde, bakiye 3.500,00TL"nin ise 01/11/2003 tarihinde ödeneceğini, müvekkilinin bu kapsamda davalıya iki adet bono imzaladığını ve davalıya verdiğini, vade tarihi gelmeden davalının müvekkiline gelerek "senin durumun kötü" diyerek teminat olarak bir kefilin imzasını taşıyan senet vermesini istediğini, yoksa satıştan cayacağını söylemesi üzerine müvekkilinin senet vermeyi kabul ettiğini, aynı vade tarihi ve meblağlı ve kefil imzalı iki senedi de teminat olarak davalıya verdiğini, davalının senetleri halen müvekkiline vermediğini, bu güne kadar taşınmazın tapuda devir ve tescil işlemlerine de yanaşmadığını, taşınmazın tapusun iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde sözleşme gereği verilenlerin, cezai şartın ve taşınmaza yaptığı iyileştirme giderleri ve faydalı masrafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili ile davalıya teminat olarak verilen iki adet senedin sözleşme feshedildiğinden bedelsiz kaldığının tespiti ile iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili; asıl davanın reddi ile taşınmazına yapılan haksız el atmanın önlenmesi ile ecrimisil talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, temyiz süresi geçtiğinden bahisle davacı-karşı davalı vekilinin temyiz talebinin reddine dair ek karar vermiş, bu ek karar davacı-karşı davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
1-Hükmü temyiz eden davacı-karşı davalı vekilinin, ilamın tebliğ edildiği gün ile temyiz dilekçesinin mahkemeye veriliş günü arasında yasada öngörülen temyiz süresi geçmiştir. Mahkemece bu yön saptanmak suretiyle verilen temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı-karşı davalı vekilinin, 28.08.2015 tarihli temyiz isteminin reddine ilişkin ek karara yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin 28.08.2015 tarihli ek karara yönelik temyiz itirazlarının reddi ile anılan ek kararın ONANMASINA, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin asıl ve karşı davaya yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine, davalı-karşı davacı yönünden kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.