16. Hukuk Dairesi 2015/13347 E. , 2018/1598 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Boğaziçi Köyü çalışma alanında bulunan 190 ada 1 ve 2 parsel sayılı sırasıyla 6.499,40 ve 556,30 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar komisyon kararı neticesinde sırasıyla tarla ve antik mezarlık vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş, taşınmazların 3. derece arkeolojik sit alanında kaldıkları beyanlar hanesinde şerh verilmiş ve bu şekilde tescil edilmişlerdir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 190 ada, 1 ve 2 nolu parsellerin davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tapuda kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davalı Hazine vekilinin 190 ada 1 parsele yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de çekişmeli taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığı ve imar-ihya edilmiş ise zamanı kesin olarak belirlenmemiş, tek kişilik ziraat bilirkişi raporu ile yetinilmiş, uyuşmazlığın çözümünde hava fotoğraflarından yararlanılmamış, keşifte jeolog yer almamış, taşnmaz üzerinde tarımsal nitelikteki zilyetliğin ne suretle ve ne müddetle sürdürüldüğü belirlenmemiştir. Bununla birlikte; dosya arasında bulunan ve çekişmeli taşınmaza ait olduğu belirtilen fotoğraflar ile ziraat bilirkişi raporu da uygunluk arzetmemektedir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde taşınmazları iyi bilen, elverdiğince yaşlı ve davada yararı bulunmayan mahalli bilirkişiler, aynı yöntemle seçilecek taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu, jeolog bilirkişi, jeodezi veya fotogrametri uzmanı bilirkişi, arkeolog ve fen bilirkişi heyeti aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında; yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime, nasıl intikal ettiği, taşınmazda imar-ihyaya ne zaman başlanılıp tamamlandığı, tamamlandığı tarihten tespit tarihine kadar Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde belirtilen sürenin geçip geçmediği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava ve uydu fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılarak çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesi istenilmeli, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın eğimini, niteliğini, toprak yapısı ve bitki örtüsünü, imar-ihyasının hangi tarihte başlanıp tamamlandığı, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü ve kullanım durumunu bilimsel verilere dayalı olarak sınırındaki taşınmazlarla mukayeseli şekilde irdeleyen; jeolog bilirkişiden ise çekişme konusu taşınmazın dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığı, veya derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; arkeolog bilirkişiden sit haritası ile kadastro paftasını çakıştırması istenilerek taşınmazın sit alanında kalıp kalmadığı hususu kesin olarak belirlenmeli, teknik bilirkişiden; çekişmeli taşınmaz bölümleri ve çevresindeki komşu parselleri bir arada gösterir, keşfi izlemeye olanak sağlar nitelikte harita ve rapor istenmeli; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilmek suretiyle eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA,
2- Davalı Hazine vekilinin 190 ada 2 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece; dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de dava konusu taşınmaz antik mezarlık vasfıyla tespit edilmiş olup, taşınmazın niteliği konusunda mahkemece yapılan araştırma hüküm vermeye elverişli değildir. Doğru sonuca varılabilmesi için, arkeolog bilirkişiden sit haritası ile kadastro paftasını çakıştırması istenilerek taşınmazın arkeolojik sit alanında kalıp kalmadığı hususu ve taşınmazın niteliği kesin olarak belirlenmelidir. Taşınmazın sit alanında kalmadığının anlaşılması durumunda, mahallinde taşınmazları iyi bilen, elverdiğince yaşlı ve davada yararı bulunmayan mahalli bilirkişiler, aynı yöntemle seçilecek taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu, jeolog bilirkişi, jeodezi veya fotogrametri uzmanı bilirkişi ve fen bilirkişi heyeti aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında; yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime, nasıl intikal ettiği, taşınmazda imar-ihyaya ne zaman başlanılıp tamamlandığı, tamamlandığı tarihten tespit tarihine kadar Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde belirtilen sürenin geçip geçmediği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava ve uydu fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılarak çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesi istenilmeli, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın eğimini, niteliğini, toprak yapısı ve bitki örtüsünü, imar-ihyasının hangi tarihte başlanıp tamamlandığı, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü ve kullanım durumunu bilimsel verilere dayalı olarak sınırındaki taşınmazlarla mukayeseli şekilde irdeleyen; jeolog bilirkişiden ise çekişme konusu taşınmazın dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığı, veya derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; teknik bilirkişiden; çekişmeli taşınmaz bölümleri ve çevresindeki komşu parselleri bir arada gösterir, keşfi izlemeye olanak sağlar nitelikte harita ve rapor istenmeli; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilmek suretiyle eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 08.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.