Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2108
Karar No: 2018/19346
Karar Tarihi: 12.12.2018

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/2108 Esas 2018/19346 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve 3. Ceza Dairesi tarafından incelenen bir davada, sanıkların karşılıklı yaralama ve mala zarar verme suçlarını işledikleri ve karşılıklı mahkumiyet hükümlerine çarptırıldıkları görülmektedir. Ancak kararın incelenmesinde birçok eksiklik ve hukuki hatalar bulunmuştur. Bazı sanıkların sabıkasız olması nedeniyle hüküm açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmamıştır. İlk haksız hareketin tespit edilememesi nedeniyle haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerekmekteyken bu yapılmamıştır. Ayrıca, sanığın suçunun niteliğine yönelik yetersiz raporlara dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması da hatalı bir işlem olarak kabul edilmiştir. Kanun maddelerine uygun şekilde, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi kararı verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 29. maddesi (Haksız tahrik hükmü)
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi (Hüküm açıklanmasının geri bırakılması)
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesi (Uzlaşma kapsamı)
- 6763 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 151. maddesi (Mala zarar verme
3. Ceza Dairesi         2018/2108 E.  ,  2018/19346 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    KATILAN SANIKLAR : ..., ...
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1) Sanık ... hakkında katılan ..."na karşı kasten yaralama suçundan ve yine sanık ... hakkında mağdur ..."a karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... müdafii ve sanık ..."un temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    a) Kavganın iki tarafının da olayın çıkış sebebini ve gelişimini farklı şekilde anlattıkları, karşılıklı yaralama ve mala zarar verme suçlarının işlendiği anlaşılmakla, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak ilk haksız hareketin kimden geldiğinin tespitine çalışılması; bunun mümkün olmaması halinde Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, şüpheli kalan bu halin sanıklar lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari seviyede (1/4) oranında uygulanmasını gerektirdiğinin gözetilmemesi,
    b) Sabıkasız olan sanıklar hakkında, diğer koşulların da değerlendirilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve sanık ..."un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2) Sanık ... hakkında katılan ..."na karşı mala zarar verme suçundan ve yine sanık ... hakkında katılanlar Miyase ve Battal"a karşı mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... ile katılan sanık ... müdafii ve katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;


    Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    a) Sanıkların üzerine atılı TCK"nin 151. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesine göre uzlaşma kapsamında kaldığı ve uzlaşmaya tabi olmayan başka bir suçla birlikte işlenmediği anlaşılmakla; sanıklar ile katılanlar arasında 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması halinde yargılamaya devamla hüküm kurulması lüzumu,
    Kabule göre de;
    b) Kavganın iki tarafının da olayın çıkış sebebini ve gelişimini farklı şekilde anlattıkları, karşılıklı yaralama ve mala zarar verme suçlarının işlendiği anlaşılmakla, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak ilk haksız hareketin kimden geldiğinin tespitine çalışılması; bunun mümkün olmaması halinde Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, şüpheli kalan bu halin sanıklar lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari seviyede (1/4) oranında uygulanmasını gerektirdiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile katılan sanık ... müdafii ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    3) Sanık ... hakkında katılan ..."a karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    a) Sanığın eylemi neticesinde katılanda birden fazla bıçak darbesi nedeniyle yaralanma meydana gelmiş olmasına rağmen, hükme esas alınan Büyükçekmece Adli Tıp Şube Müdürlüğünün raporunda, katılandaki yaralanmaların kaç adedinin hayati tehlikeye neden olduğunun belirtilmediği anlaşılmakla, katılanın geçici ve kesin raporları ile tüm tedavi evrakları Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kuruluna gönderilerek, katılandaki her bir yaranın niteliği ve yaraların ayrı ayrı hayati tehlikeye neden olup olmadığı hususlarında ayrıntılı rapor alınarak sonucuna göre suç vasfının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz rapora dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    b) Kavganın iki tarafının da olayın çıkış sebebini ve gelişimini farklı şekilde anlattıkları, karşılıklı yaralama ve mala zarar verme suçlarının işlendiği anlaşılmakla,


    olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak ilk haksız hareketin kimden geldiğinin tespitine çalışılması; bunun mümkün olmaması halinde Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari seviyede (1/4) oranında uygulanmasını gerektirdiğinin gözetilmemesi,
    c) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas - 2017/247 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine aykırı davranılması,
    d) Sanık hakkında hükmedilen cezanın "5 yıla" çıkartılması sırasında TCK"nin 87/1-son maddesinin uygulama maddesi olarak gösterilmemesi,
    e) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi