13. Hukuk Dairesi 2019/1909 E. , 2020/5201 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl davada kabulüne birleşen davada kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile aralarında akdedilmiş 23.08.2012 başlangıç ve 31.05.2014 bitiş tarihli profesyonel futbolcu transfer sözleşmesi bulunduğunu, bu kapsamda tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ileri sürerek, asıl dava dosyasında 2012/2013 sezonu için maçbaşı ücret alacağına karşılık kendisine verilen 31.10.2013 ve 31.12.2013 vade tarihli 65.850,00 TL tutarlı senetler nedeniyle toplam 116.700,00 TL"nin, birleştirilen dava dosyasında ise 2013/2014 sezonu için ödenmeyen 204.600,00 TL maç başı ücret alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının alacağının bono ile ifa edildiğini, bu ifaya rağmen alacak davası açılmasında hukuki yararının bulunmadığını, davacı futbolcuya cezalar verildiğini, bunun mahsubu gerektiğini beyanla davanın reddini dilemiştir.
Asıl ve birleştirilen davaların kabulüne dair verilen karar, Dairece 20.03.2017 tarih 2015/14676 E., 2017/3386 K. sayılı ilamla, talimat kapsamında inceleme ve araştırma gerekliliğine değinilerek bozulmuş; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde futbolcuya verilen para cezasının talimatın 24. maddesinde belirtilen usul kurallarına aykırı olduğunun bilirkişi raporuyla tespitiyle mahsup isteği reddedilip, asıl dava yönünden talebin kabulü ile 65.850,00 TL ve 50.850,00 TL maç başı ücretlerinin tahsiline, birleşen dava yönünden ise talebin kısmen kabulü ile 176.400,00 TL maç başı ücretin tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı kulüp vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, profesyonel futbolcu transfer sözleşmesinden kaynaklı ödenmeyen ücret alacağının tahsili isteğine ilişkin olup, bozmaya uyulmak ve ilamda belirtildiği şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle asıl dava yönünden kabul, birleşen dava yönünden ise kısmen kabul kararı verilmiştir. Ne var ki, davalı tarafından dosyaya sunulan 10.02.2014 tarih 15.000,00 TL tutarlı dekontta "31.10.2013 VADELİ SENEDE MAHSUBEN" yazılı olup, 06.06.2013 tarihli ibraname karşılığı davalı kulüp tarafından davacıya verilen 31.10.2013 vade tarihli 65.850 TL tutarlı senet alacağı diğer senetle birlikte asıl davanın konusu yapıldığı ve dava dilekçesinde bu senede mahsuben banka yoluyla yapılan 15.000,00 TL"lik ödeme dikkate alınıp, bu senet için 50.850,00 TL talepte bulunulduğu, bu haliyle gerekçeli kararda 15.000,00 TL"lik ödeme yönünden mahsup yapılmadığına ilişkin tespitin hatalı olduğu, esasında 01.11.2013 tarihli 10.000,00 TL"lik ödemenin birleşen davada hesaplanacak hakedişten mahsup edilmesi gerektiği, diğer taraftan yanlar arasında akdedilen profesyonel futbolcu sözleşmesinin özel hükümler başlıklı kısmının 1. maddesinde" 2012-2013 futbol sezonunda A-2 Türkiye Kupası ve Play Off müsabakalarından futbolcuya maç başı ücreti ödenmez." hususuna işaret edildiği, davacının birleşen davadaki talebinin 2013/2014 sezonu maç başı alacağı olduğuna ve anılan düzenlemenin de bir önceki sezona ilişkin olmasına göre birleşen davada A2 Türkiye Kupası ve Play Off müsabakaları için de davacıya maç başı ödemesi yapılması gerekeceği açıktır. Davacı taraf aldırılan bilirkişi raporuna bu yönüyle itiraz etmiş, bilirkişiden ek rapor alınmaksızın ve oynanan maçlara ilişkin federasyon kayıtları eksiksiz temin edilmeksizin bilirkişi tarafından rapora iliştirilen fotokopi listeye itibar edilerek karar verilmiş olması isabetsizdir. Keza, birleştirilen davada kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalete hükmedilmesi gerekirken, kararda" ... hesaplanan TL vekalet ücretinin ..." denilerek, ücretin ne kadar olduğunun belirtilmemiş olması doğru olmamıştır. Hal böyle olunca, açıklanan bu yönler itibariyle usul ve yasaya aykırı olan kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 14.919,05 TL. kalan harcın davalı- bir.dos.davalısından alınmasına, peşin alınan 44,40 TL harcın davacı- bir.dos.davacısına iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.