6. Ceza Dairesi 2018/1558 E. , 2020/2956 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, Suç eşyasının satın alınması veya kullanılması
HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-) Sanıklar ... ve ... hakkında, katılan ...’a karşı yağma; sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, katılan ... vekili ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun ve takdire dayalı bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-) Sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ...’a karşı yağma suçundan kurulan mahkumiyet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan beraat; sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması/kullanılması suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Oluşa ve dosya içeriğine göre; aileleriyle birlikte gittikleri düğün salonundan, saat 21.00 sıralarında ayrılıp bir süre gezdikten sonra geri dönmek üzere yolda yürüyen mağdurlar ... ve ...’ın önüne çıkan sanıklar ... ve ...’ın saati sordukları, mağdur ...’in, cebindeki telefonuna bakıp cevap vermesi üzerine sanık ...’in; “Telefonuna bakabilir miyim?” dediği; mağdurun tekrar cebine koyduğu telefonu vermekte tereddüt ettiğini gören sanığın bu kez; "Korkma sana birşey yapmayacağım, telefona bakıp geri vereceğim." demesi nedeniyle korkan mağdurun telefonunu verdiği, akabinde her iki sanığın; "Gelin size bir şey yapmayacağız" diyerek mağdurları arkadaki yeşillik alana doğru götürdükleri, sanık ..."in şifreyi istemesi üzerine mağdur ..."in söylediği ve telefonu açan sanığın bir süre telefonla oynadığı, sanıklar aralarında konuşurken, mağdur ..."in yardım istemek amacıyla bulundukları yerden biraz ilerideki şahısların yanına gittiği sırada sanık ...’in, mağdur ...’in yüzüne ayağı ile vurduğu, ardından da her iki sanığın aldıkları suç konusu telefonla birlikte olay yerinden kaçtıkları olayda;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 Esas ve 2013/106 sayılı kararında da vurgulandığı gibi; yağmalanan malın üçüncü kişiye satılması halinde, 5237 sayılı TCK"nin 168. maddesinin uygulanabilmesi için failin, bizzat pişmanlık göstererek, mağdurun zararını tazmin etmesi yanında satın alan iyi niyetli ise, satın alanın zararını da gidermesi; kötü niyetli ise, satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerektiğinden; 3. kişi ...’in zararının giderilip giderilmediğinin araştırılmasından sonra, sanıklar hakkında TCK"nin 168. maddesinin uygulama koşullarının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Yaşça kendilerinden bir hayli küçük olan her iki mağduru rızaları hilafına bulundukları yerden olay yerine götürüp, suç konusu telefona bakma bahanesiyle bekleten sanıkların eylemlerinin, her bir mağdura karşı ayrı ayrı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, delillerin takdirinde yanılgı sonucu, genel geçişli ifadelere yer verilmek suretiyle, yazılı şekilde beraat hükmü kurulması,
3- İddia, savunma ve sanık ...’in beyanları karşısında, sanık ...’ün, mağdura ait cep telefonunu suç kastı ile alıp, kullanıp sonra da satmak suretiyle atılı suçu işlediği sabit olmasına rağmen, kendi içinde açık çelişki bulunan savunmaya itibar edilmek suretiyle, sanığın mahkumiyeti yerine, beraatine karar verilmesi,
4- Mahkumiyet hükümlerinin doğal sonucu olan 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinde, 15.04.2020 gün ve 13100 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile yapılan değişikliğin, karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanları, katılan ... vekili ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 22/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.